Ülkemiz enkaz altında.. Ülkemiz ağır kriz altında.. Ülkemizi hayli zor günler bekliyor. Bugün halkın en acil sorunu hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısıdır. Yapılan bir araştırma neticesinde, bugün üniversitelerde öğrenim gören her beş öğrenciden birinin, hayat pahalılığı nedeniyle okulu bırakmayı düşündüğü ortaya çıktı.

İşsizlik oranı gittikçe artıyor. Her kesimden herkes hayat pahalılığından şikayetçi. Şimdiye kadar fiyatlardaki bu kadar hızlı değişimi hiç bir zaman görmedik. Dün aldığını, bugün aynı fiyata alamıyorsun. Gelir, gidere yetmiyor. Artık kilo ile peynir alma dönemi bitti. Dört nüfuslu bir ailenin peynir-ekmek üzerinden ortaya çıkacak maliyeti bile insanı gerçekten hem çok düşündürüyor, hem de çok duygulandırıyor. Et pahalı, süt pahalı, çay pahalı, şeker pahalı, meyve pahalı, sebze pahalı. Sağa bakıyorsun pahalılık, sola bakıyorsun pahalılık. Çarşı pazara çıkıyorsun, doğru dürüst alabildiğin bir şey yok, ne kadar acı. Geçim çok zor. Bir çok kesim akşam evine götürecek olduğu ekmeği düşünür. Kira ve ev fiyatlarını söylemeye gerek yok.20 yıllık iktidar, fiyatların yükselmesinin sorumlusu olarak zincir marketleri görüyor.

Her olumsuzlukta birilerini hedef göstermelerine alıştık. Aslında gösterdikleri hedefin arka planında basiretsizliklerini, iş bilmezliklerini örttüklerini sanıyorlar. Halk büyük krizin farkında ve en derinden hissediyor. Ekonomimiz risk altında olmasına rağmen mevcut iktidar seçim sebebiyle hesapsızca har vurup harman savurmayı sürdürüyor! Bugün ısrarla, ne olduğu bile belli olmayan bu tek adam sistemini, ülkeye büyük bir hizmet olarak sunanların, bunu destekleyenlerin, yarattıkları kaos bizleri çıkmaz bir yola itmeye devam ediyor. Türkiye’de yaşayan herkes yaratılan bu tuhaf sistemin nasıl bir şey olduğunu görerek, yaşayarak iyice anladı. Bu sıkıntılı zamanlarda bizlere düşen tek görev vardır. Bu ucube sistemi yok etmek.14 Mayıs’ta sandığa gidip oyumuzu kullanmak ve ertesi gün huzurlu, mutlu, refah bir gelecekle birlikte uyanmak.

Uyan Halkım! Aydınlık günler bizleri beklemekte..