Ana Sayfa Yazarlar 8.05.2023 696 Görüntüleme

1985 yılında Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Lisans, 1989 yılı Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Lisans mezunu. Konya, Hakkari, Safranbolu Devlet Hastanelerinde Diyetisyen olarak çalışıp, 2005 yılında emekli oldu.

ZEKİ BEBEKLER YAPMAK

Eskiden, başarılı ve zeki olan çocuklar Liseye gönderilir, durumu şüpheliler Ticaret lisesi, Kız Sanat yahut Erkek Sanat Okullarına gönderilirdi. Çok çok başarılı olanlarda Fen Lisesine giderdi. Babamın çok tayin olması sebebiyle; İlk okulda beş öğretmen, orta okul dönemlerimde üç okul değiştirmiştim. Çok okul değiştirmek okul başarısını gölgeleyebiliyor. Bu sebeple olsa gerek Ticaret lisesine uygun görülmüş olmam.

Üniversite sınavında büyük dezavantaj da olsa, hayatın içinde bazı kullanırlılıkları oluyor bu lisenin. Muhasebe, ticaret hukuku, reklam, turizm gibi dersler okuyorsunuz. Hepsinden az buçuk bir şeyler kalıyor zihinde. Ticaret hukukunda çek senet işleriyle ilgili bilgiler vardı. Aklımda kalan hamiline çek yazmak riskli bir işti. Hamiline ne demek derseniz taşıyan demek. Yazdığınız çeki kim taşırsa, o gidip parayı alabiliyor. Hamiline de hamile de taşıyan demek, biri çek öbürü bebek taşıyor.

Bebek taşımak ! Bebek; bir candan oluşan nüve, diğer canın nüvesi ile birleşip, eşi benzeri olmayan emsalsiz bir başka varlık oluşturuyor. Oluşanı besleyip, gelişmesini temin ettikten sonra dünyaya sunmak ! Hamile işte bu demek, hamilinden oldukça farklı. Hamiline, yani çek taşıyan ; kişiyi çok yakın gelecekte maddi kazanca götürmeyi hedefler, Hamile, yani bebek taşıyan ; bebeği kanı canı pahasına var etmeyi hedefler. Ne kadar farklılar değil mi. Kelime olarak ikisi de taşıyan, fakat taşıma amaçları bambaşka !

Biraz da hamilelerin besin gereksinimlerine gelip, konuyu kendi sahama çekeyim. İlk aylarda bir değişiklik yapmanıza gerek yok dersem, kastettiğim niceliktir. Nitelikte ise dikkat edeceğimiz pek çok husus var. Her şeyden önce temiz gıda ile beslenme gerekliliği var. Tarım ilaçları ile kirlenmemiş, genetiği ile oynanmamış gıdalar, bu dönemde çok fazla önem arz eder. Çünkü bebeğin tüm azaları bu dönemde tek bir hücreden evrilip oluşmakta. Temiz su, temiz hava , temiz besin üçlemesi kaçınılmaz bir gereklilik.

Dördüncü aydan sonra almanız gereken gıdaların niceliği de değişir. Besin ihtiyacı artar. Oluşan bebeğin kemik dokusu için ek kalsiyuma, doğduktan sonra belli bir süre idare edecek demir deposunu sağlamak için ek demir alımına, tüm vücudun oluşumu için ek proteine, her türlü vitamin ve minerallere ihtiyaç vardır. Gözle görülemeyen tek bir hücreden üç, üçbuçuk kilo ağırlığında bir bebek yapılıyor. Bu yapım için annenin vücudu kullanılıyor.

Dolayısıyla bu işlem, büyük bir saygıyı hak ediyor mutlaka. Toplumumuz da bu saygıyı yüzyıllardır göstermekte. Hamilelere bütün sosyal aktivitelerde ayrıcalık ve öncelik tanınmasıyla, beslenmelerine gerekli ihtimamın gösterilmesi amacıyla, aş erme diye bir mevhumun icat edilmesiyle, psikolojisinin iyi olması adına, anne adayının kaprislerinin sineye çekilmesiyle, milletimiz bu sınavdan pekiyi derece ile mezun olmuş durumda.

Hamilelerin günlük besin ihtiyaçları; 3 su bardağı süt yoğurt, 80-100gm peynir ( kalsiyum ve protein için ), 8 köfte büyüklüğünde et ve bir yumurta( protein, demir, B12 için,et olarak balık tercih edildiğinde 300gm yeterlidir).dört porsiyon sebze ( vitamin ve mineraller için) 2-3 porsiyon meyve ( vitamin ve mineraller için) , kilo fazlası olmadığı takdirde istendiği kadar tam buğday ekmeği, çorba ve pilavlarla beslenme tamamlanır. Başlangıçta normal kilosunda olan bir anne adayı hamilelik boyunca on, oniki kilo almalıdır. Vücutta ödem olursa, tuzsuz beslenmeye geçmeli, tuz olarak iyotlu tuz kullanılmalıdır. Hergün başta ceviz olmak üzere, bir avuç kuruyemiş tüketİmine dikkat etmeli, sindirim zorluğu olmadığı takdirde mercimek, kuru fasülye, bezelye nohut sıklıkla beslenmede yer almalıdır. Günde on, onbeş su bardağı su tüketilmesine gayret edilmelidir. Ceviz, kuruyemiş ve kurubaklagillerde folik asit çoktur. Folik asitin hücre çoğalmasında görevleri vardır. Dolayısıyla bebeğin iyi gelişmesini temin eder. Beyin dokusu iyi gelişmiş bebeklerse zeki olur. Yumurta ve süt de beyni geliştiren gıdalardandır. Her ikisinde de fosfolipitler vardır. Beyin dokusu fosfolipitten oluşur. Elbette köy yumurtası ve otlayan ineklerin sütleri tercih edilmelidir. Balık beyin gelişiminde omega 3 içermesi nedeniyle önemini ilan eden bir başka besindir. Her zaman söylendiği üzere haftada 2 kez olmak üzere, küçük ve yüzey balıklarını tercih etmeliyiz. Dip balıkları ağır metal içermesiyle istenmeyen balıklardan oluyor.

Doğumdan sonra, iyi bir süt verimi için aynı miktarda su tüketimine devam edilmelidir. Süt, yoğurt, peynir, miktarlarlarına da aynı oranlarda devam etmeli, et tüketimi 6 köfte büyüklüğüne çekilmeli, kilo vermeyi emziklilik dönemi sonuna ertelemelidir. Yazımı sonlandırırken ; tüm hamilelere sağlıklı bebekler, önümüzdeki pazar kutlanacak anneler gününde, tüm annelere sağlıklı uzun ömürler diliyorum.

Sevgilerimle

Güner Erbay

gunererbay78@gmail.com

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil