Gerçek bir lider çıkar mı? Solu iktidara taşıyabilir mi? 68 ve 78 kuşağı olarak bunu görmeye ömrümüz yeter mi? İnanın hiç umudum yok. Ecevit’le birlikte bu ülkede solun iktidarı da tarih oldu. CHP seçmeni; 1979 yılından buyana, neredeyse yarım asırdır iktidara hasret. Daha dün kurulan 4 parti, toplam oyları %1’i bile bulmadığı halde CHP nin hesap uzmanı lideri sayesinde meclise 38 vekil soktu. Seçimin gerçek kazananı da bunlar oldular. Kaybeden yine CHP Bu partilerin liderlerine vaadedilen CB Yardımcılığı CHP seçmeninin büyük tepkisine neden oldu. Siyaseti doğru okuyan, siyaset matematiğini iyi bilen, ülke insanını ve hassasiyetlerini iyi tanıyanlar bu defa da ipi göğüsledi. CHP NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR? NEDEN HEP KAYBEDİYOR ? CHP lideri birkaç yıl önce bu sorunun yanıtını aramak için ülkeyi şehir şehir gezmiş, kanaat önderleriyle toplantılar yapmıştı.

20 Kasım 2020 tarihindeki, Kanaat Önderleri Toplantısında yüzüne karşı en ağır eleştirenlerden biri de bendim. Sağolsun, hiç tepki vermedi. Hoşgörüyle karşıladı! “Türk milleti sizin ülkeyi yönetebileceğinize inanmıyor. Önceliğiniz milleti ikna etmek olmalı. Nasıl yaparsınız bilmiyorum ama milletin güvenini kazanmalısınız.

CHP, Atatürk’ün partisi olmaktan çok uzaklaştı. İsmini Halkdan alan bir parti halkından bu kadar kopuk olabilir mi? Partideki gerçek Kemalistleri, ulusalcıları bir şekilde uzaklaştırdınız. Onların yerini kimlerin aldığını üzülerek görüyoruz. HDP ile dirsek temasınız, hoşgörülü ve tavizkar tavrınız da milliyetçi kesimi rahatsız ediyor. Millete projelerinizi anlatmak ve bunların uygulanabilirliğine ikna etmek yerine, iktidarla girdiğiniz kısır tartışmalar da çok tepki çekiyor” gibi birçok eleştiride bulunmuştum. Hiç yanıt vermeden sadece not almıştı. Bugün görüyorum ki, “SADECE NOT” almış! Demek ki, kanaat önderleriyle yaptığı o toplantılar; dostlar alışverişte görsün türündenmiş.

Üzülerek görüyoruz ki, CHP kuruluş felsefesinden ve ilkelerinden tamamen uzaklaşmış, halktan kopmuş. Millet vekili adayları bile genel merkezde belirleniyor. Halk kendi bölgesinde kimi aday görmek istiyor. Umurlarında değil. Genel merkezde adamı olan, lidere yakın olan yada bir şekilde ulaşan isimler aday yapılıyor. Gerçi eskiden de böyleydi. İsimleri çoğunlukla, PM de dönemin genel sekreteri Önder Sav belirlerdi. Bu yanlışta bugün de ısrarla devam ediliyor. Genel merkezin dayattığı adaya halk oy vermeyerek partiyi cezalandırıyor. CHP yönetimi bunun bile farkında değil yada umursamıyor.

Kılıçdaroğlu her ne kadar eleştiriye açık ve hoşgörülü bir lider görüntüsü verse de; aslında eleştiriye tahammülü yok. Kemal bey kendisini eleştiren herkesi partiden bir şekilde ihraç etti. Tam bir korku imparatorluğu kurdu. 37 yıl partiye emek vermiş, Önder Sav’ı bile uzaklaştırdı. Onun yerine gelen Süheyl Batum’u da kendisini eleştirdiği için ihraç etti. Emine Ülker Tarhan, Birgül Ayman Güler, Yılmaz Ateş, Öztürk Yılmaz, Fikri Sağlar gibi birçok isim Genel Başkanın hışmına uğradı. Keza, Muharrem İnce örneği ortada.

Gerçek bir vatansever, istiklal savaşı gazisi dedesinin madalyasını göğsünde gururla taşıyan, kuva’i milliye ruhu genlerine işlemiş, değerli dostum Dr.Hüseyin Avni Aksoy yarım asırlık bir CHP lidir. 2018 seçimlerinde, CHP den millet vekili seçildikten sonra partinin; Atatürk maskesi takmış sahte Atatürkçüler tarafından nasıl ele geçirildiğini fark etti ve bunu içine sindiremediği için genel başkanını yazılı ve sözlü olarak defalarca uyardı. Bu uyarıları hiç dikkate alınmadı. Sözlü tepkilerine sessiz kalındı. Yazılı tepkilerine ise yanıt dahi verilmedi. O’da ihraç edileceğini anladığı anda, bu fırsatı vermeyerek istifa etti. Bu yüzden seçim bölgesinde çok ağır ve haksız tepkilerle karşılaştı.

Milletvekili listelerine genel merkez tarafından koyulan isimler, Yerli savunma sanayi kuruluşlarını hedef alan açıklamalar, Terör örgütünün ve emperyalistlerin açık desteği, Muharrem İnce ‘nin başına gelenler, olumsuz daha bir çok örnek…

Yapılan büyük hatalar sonucu terör seçimin birinci gündemi oldu. İnsanımız ekonomiden tabii ki etkileniyor. Fakat ülkenin güvenliği söz konusu olduğunda bu milletin vereceği tepkinin örnekleriyle doludur şanlı tarihimiz.

28 Mayıstaki 2.tur son fasıldır.

CHP nin bana göre son şansıdır. Yazımın başlığını Yahya Kemal’in o meşhur şiirinden esinlenerek koymuştum. “Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç! Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile… demiş büyük usta.

Bende diyorum ki; Cihana bir daha gelmek mümkün olsa, görür müyüz acaba CHP iktidarını?

İlyas Erbay