Sevgili okurlar bu gün sizlerle Kurt kanunu üzerine sohbet etmek istiyorum. Bildiğimiz üzere cansız doğanın kanunları olduğu gibi canlılar aleminin de kanunları vardır. Cansız doğa ve kanunları birincil ve temel olandır. Canlılar aleminin kanunları ikincildir ve birincil olanları dikkate aldığı oranda yaşamsallık kazanabilir. Diğer bir anlatımla cansız doğa ana yaratıcıdır canlılar ise onun üzerinde var olabilen bir sonuç ve üründür.

Sevgili Okurlar canlılar aleminin kanunlarını genel olarak orman kanunları olarak adlandırmaktayız. Orman kanunlarının içinde birisi var ki kanunların en vicdansızı ve en insafsızıdır. Güçlü olan güçsüzü ezer. Büyük balık küçüğü yutar. Ayağı kayan yanar Adapte olamayan selekte olur. vb. Bunlar Orman kanunlarında işleyen mekanizmayı ve diyalektiği anlatan deyimlerdir.

Orman kanunları içinde yer alan en acımasız kanun Kurt Kanunu’dur. Kurt kanununun özü ve esası şudur ; Kurtlar gurup halinde aile olarak yaşarlar. Özellikle karlı, puslu mevsimlerde bir arada ve birlikte hareket etmeye özen gösterirler. Barındıkları yerlerden avlanma zamanı geldiğinde birerli çıkarlar ve tek sıra halinde avlanacakları ağıllara yada yerleşkeye doğru yola koyulurlar. Aç ve sabırsız olan, tek sıra ve aralıklı halde hedefe doğru yol alan kurtlar gözleri açlıktan kırmızı çakmak taşı gibi kızgın ve öfkelidir. Kurtlar bir yandan yürürken öte yandan her biri önünde ve arkasında yürümekte olan kurdu gözlem altında tutar. Onu izler ve gözetir. Bu gözetmeyi niye yapar dersiniz sevgili okurlar? Her biri bir ötekini korumak ve kollamak için mi ? Hayır korumak ve kollamak için değil. Ne için peki ? Düşeni yemek için. Evet düşeni yemek için.

Kurtlar hızla hedefe ilerlerken içlerinden biri kazara karda, buzda kaysa yere düşse diğerleri derhal düşenin üzerine çullanırlar onu acımasızca parçalayıp yerler ve ondan sonra yollarına devam ederler. Acımasızlığı görüyorsunuz değil mi? Kurt ailesi kendi mensubu olan bir üyeleri ayağı kaydı düştü diye onu acımasızca parçalar ve yer. Düşeni yemek kurdun kanunudur sözü bu gerçeği anlatır. Acımasız, vicdansız ve insafsız bir kanundur. Ama gerçektir. Yani yaşanan bir durumdur.

Sevgili okurlar Kurt Kanununun insan topluluklarında da gerçekleşmesi söz konusudur. Tabi ki kurtlarda olduğu gibi düşeni parçalamak şeklinde gerçekleşmez. Ama değişik düzlemlerde hayat bulur. Düşenin değeri kalmaz. Eski itibarı olmaz. Düşeni artık kimse önemsemez. Onunla arasına mesafe kor. Selamı sabahı keser. Onu yok sayar. Yok sayılmak kadar ağır bir duyguyu ona yaşatır. Kardeşler arasında bile bu kanun en keskin haliyle yaşam bulur. Sevgili okurlar son seçimlerde CHP ve millet ittifakı kaybetti. Kaybetmek düşmekle aynı kapıya çıkan bir durumdur. Şimdi çok geniş çevreler kaybeden CHP somutunda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu tef’e koyup dövmektedir. Her biri bir yerden saldırmakta bütün kusurların ve yetmezliklerin sorumlusu olarak onu hırpalamaktadır. Kurt kanununun siyasal arenada gerçekleşmesi bu şekilde olmaktadır. Dedim ya Kurt Kanunu acımasız bir kanundur. Orman kanunlarının içinde en çok gerçekleşen ve en acımasız olanıdır.

Yeni yazılarda buluşmak üzere, hoşça kalın.

Doğan Karaağaç

23 Haziran 2023