Sevgili okurlar sizlerle sağlıklı toplum üzerine sohbet etmeye bu yazımda devam ediyoruz.
Sağlıksız- hasta toplumlara yol açan en önemli hususlardan biri hatta en başta geleni nufus artışıdır. Nufus artıkça ihtiyaçlar artmakta ve artan ihtiyaçlar da üretimin artırılması ve yeni hızlı teknolojilerin geliştirilmesini zorunlu kılmakta bu da doğaya müdahaleye yol açarken atmosferin bileşiminin bozulmasına, çevre kirlenmesine, küresel ısınmaya, iklim krizine, ekolojik yıkıma vb. yol açmaktadır. Nufus artışıyla gezegenimizin kimyası ve dengesinin bozulması arasında doğrudan bir bağıntı vardır. Nufus artışı sebep gezegenin kimyasının bozulması sonuçtur.
İnsanlık ailesi sağlıklı yaşayan toplumların olmasını istiyorsa nufus artışı sorununa mutlak bir çözüm bulmak zorundadır. 1960’lı yıllarda Dünya nufusu iki buçuk milyar kadardı. Aradan geçen altmış yılda üçbuçuk kat kadar artarak sekiz milyar üç yüz milyona ulaşmış bulunuyor. Bir altmış yıl kadar sonrasını hesapladığımızda aynı artış hızıyla dünya nufusunun 25 milyarı geçecegi kesin gibi görünmektedir. 25 milyar nufuslu bir dünyada işlerin bir hayli zorlaşacağı, iletişimden ulaşıma , kentleşmeden barınma ve beslenme sorununa, su kaynaklarından temiz havaya kadar her alanda kısıtların ve sıkıntıların oluşacağı kesindir. Artan nufusun insan soyunun geleceginı tehlikeye sokan bir olgu olduğunu ve kendi yaşamı ile beraber tüm canlıların yaşamını da tehdit eden gelişmelere yol açacak bir sorun olduğunu belirtmek gerekir. Gezegenimizin kimyasını bozan insan soyu tüm canlıların yaşamını da riske atmış olmaktadır.
Sağlıklı toplumlar ütopyamın en önemli sacayaklarından biri de nufus artışına son vermeyi gerekli gördüğüm ‘ Sınırlı Üreme ve Stabil Nufus ‘ önerimdir. Sağlıklı ve mutlu bir insanlık ve toplum yaşamına giden yol üremede sınırlama ve insan nufusunu mevcutta tutacak yaklaşımdır. Nufusu stabil tutacak tedbir ve kararları almak insanlığın en acil sorunudur. Nufusun sabitlenmesi dünyamızda başta gezegenin yaşamını koruma anlamına gelir. Zira nufus arttıkça gezegenin her şeyine müdahale kaçınılmaz olmaktadır. Aynı zamanda toplumlar arası ve toplum içi sorun ve çatışmaların zemininin daralması ve gittikçe sonlanmasını da sağlayacak bir ana tedbir olacaktır. Sevgili okurlar insan ve toplum doğasına uzun yıllar düşünce harcayan biri olarak elbette ki soyu sürdürme güdüsünün ve ihtiyacının bilincindeyim. Üremenin de insan sağlığı ve mutluluğu için ana gereklerden olduğunu biliyorum. Ancak bu ihtiyacı ve güdüsel doyumu üç- beş, hatta daha fazla sayıda çocuk yaparak gidermek tüm canlıların sonunu getirecek tehlikeleri içinde taşımaktadır. Bu durumda böyle bir tehlike varken üremede serbestligi ve sınırsızlığı savunmak yanlıştır. İnsan soyunun devamlılığı ve her insanın soyunu sürdürme ihtiyacının giderilmesi için bütün dünyada tek çocukla sınırlandırılmış bir üreme politikasının ve felsefesinin kararlaştırılması ve pratikleştirilmesi ertelenemez bir gerekliliktir. Sevgili okurlar sağlıklı toplum ütopyamın en önemli sacayağı olan sınırlı üreme ve dünyada nufusu stabil tutma yaklaşımı insan soyunun en acil sorunudur. Bu sağlanmadan dünyada sağlıklı ve mutlu toplumlar olamaz.
Başka yazılarda buluşmak üzere.
Doğan Karaağaç
19 Ağustos 2023