Ana Sayfa Yazarlar 21.08.2023 581 Görüntüleme

1985 yılında Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Lisans, 1989 yılı Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Lisans mezunu. Konya, Hakkari, Safranbolu Devlet Hastanelerinde Diyetisyen olarak çalışıp, 2005 yılında emekli oldu.

YÖNLER, AÇILAR ,HEDEFLER VE ACI BİBERLER

İlkokuldayken, öğretmenimizin bize sorduğu bazı matematik problemleri, kimi zaman farklı yollardan gidilerek çözülebilirdi. Öğretmenler, bu yolları göstermek zorunluluğundadır ve genellikle de gösterirler zaten. Kimi beyinler yollardan birini, kimi beyinlerse öbürünü tercih eder. Problemlerin tek bir çözümü olmadığını bilmek çok ehemniyetlidir. Hatta bazen bir üçüncü yolun varlığı bile söz konusu olabilir. Bir sınıfta bu yollardan her birini tercih eden çocuk sayıları, bizde olmasa bile bazı ülkelerde tespit edilmiş, buna göre de bir çok sonuçlar çıkarılıp, her türlü planlamalar yapılmıştır eminim. Biz ise önemsemeyiz böyle küçük ayrıntıları. Ne lüzum var değil mi ? Kim hangi yoldan giderse gitsin. Sonrasında, o planlamaları yapan ülkelerin güdümünde yaşarız, bize sorun teşkil etmez !

Yaşamda da hedefler her ne ise, onlara ulaşmak için farklı farklı yollardan gidilebilir. Hatta bazen seçilen yol tıkalı olabilir, o vakit diğerleri denenir. Diğerlerinin denenmesi, varlıklarından haberdar olmayı gerektirir. Beyin farklı yollara bir alışkanlık edindiyse görebilir onları. Beyinin alışkanlık edinmesinde; öğretmenlerin problem çözümündeki her bir yolu göstermesinin payı büyüktür. Değilse hedeften çabuk vazgeçişler gelir önüne. Yol bulamadığın durumlarda bile sayın İlber Ortaylı’nın dediği gibi gözün de pekse, kendin bir yol açabilirsin. Kendin bir yol oluşturacaksan; bilgili, azimli, sebatkar ve meşakkat çekmeyi göze alabilen birisi olman gerekir.

Dünya yuvarlak olduğuna göre, gideceğin nokta her neresi olursa olsun ve de hangi yönü seçsen seç, oraya ulaşma imkanın olur. Doğu, batı kuzey güney ve bunların her çeşit karışımları doğru açıyı bulduğun takdirde eninde sonunda gitmen gereken yere ulaştırır seni. E dünya yuvarlak da evren dikdörtgen mi? O da yuvarlak, ha top gibi olmuş ha yumurta gibi fark etmez. Bu yüzden insanların yolundan ziyade hedefini dikkate almak gerekir. Hedef doğru hedef mi? Yolu yanlış açıdaki yönde bile olsa, bir zaman sonra doğrultur yanlış olanı. Allah bu farkındalığı oluşturabilecek nitelikleri vermiştir insana. Kimi zamanda O, açı değişikliği oluşturacak sebepler çıkarır önümüze yardım için.

Yürüyüş yapmayı kendimi bildim bileli sevmişimdir. Hatta bizim aile topyekün yürüyüşçüdür. Bunda fikrimce, babamın sık tayinlerinin de etkisi oldu. Bir yerlerde bir yabancı olarak zaman geçirmek, doğanın içinde yer almakla kolaylaşır. Doğanın içinde yer almanın, en kolay ve her an mümkün olanı, evden çıkıp yürüyüş yapmaktır. Bizde; genellikle geceleri evden çıkıp, tüm şehri dolaşarak vakit geçirirdik. Kar buz da engel olamazdı, şehrin tüm sokakları bizimdi. O zamanlar fazla araç yoktu yollarda, egzos dumanına maruziyet minimumdaydı, hava çok daha temizdi. İnsan, bir şehrin yollarını en iyi yayan olarak öğrenir. Hele ki bir aile olarak yürüyorsan çok da eğlencelidir. Sohbet, muhabbet yol ne zaman bitti anlayamazsın. Birbirinin her türlü nazını da çekersin. Yürünen yol insana kısacık gelir. Bir şehrin her türlü ana ve ara sokaklarını öğrenmek de farklı yolları görebilmede beyine alışkanlık kazandıran eylemlerdendir. Bu nedenle, nöroglarca, bir yere her seferinde farklı yolları kullanarak gidilmesi tavsiye edilir. İster yayan ister taşıtla olsun, kalbin tercihi her daim sevilenle yapılan yolculuklardır fakat kimi zaman, hedef aynı dahi olsa ayrı yönlere kanat çırpmak gerekir. Yolların yönleri uyuşamazken, kalpler aynı iz düşümünde konumlanmaya devam eder. Zordur elbette, hayatın çelişkilerinden birisidir gönlüne. Gerçekteyse her bir bireyin kendi tekamülü için olan olması gerekendir sadece !

Bazense sevilenle yapılan yolculuk fazlasıyla çetin çıkar. Benim Gelenimle olduğu gibi. Onunla olan yolculuğumuz ilk andan intibaren varlıkla yokluk arasındaki ince çizgide ilerledi. Hep başka yollar bulmayı gerekli kıldı. Çok şükür ki, bu yolları bulmada, her ne kadar fena sayılmasam da, büyük lokma yut büyük konuşma demiş atalarımız. Korkarım ben öyle büyük laflardan. Olumlu olumsuz yaptığımız her şeyi bir yaptıranın olduğunu bilmezsek öğrenmek zorunda kalıyoruz. Öğrenmek zorunda kalmaksa acılı olur.Bu acı biberlerin tadına bakmışlığım vardır benim. Sonuç olarak yaptığımız müspet menfi hiç bir davranışı tam olarak kendimize mal edemeyiz. Onu yaptıran İlahi gücü de idrak etmemiz gerekir.

Sevgilerimle

Dyt.Güner Erbay

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

YOL VE YOLDAŞLIK

YOL VE YOLDAŞLIK

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil