Dün Kuşadası Gazeteciler Derneği’nde Balıkçılar Kahvesi’nin masaya yatırıldığı bir basın toplantısı vardı..
Toplantıya dair görüşlerimi aktarmadan önce, Balıkçılar Kahvesi’nde yaşananları kısaca özetlemek istiyorum.
Balıkçılar Kahvesi; Balıkçılar Kooperatifi’ne  Kuşadası Belediyesi tarafından kira karşılığı verilen ve sahile sıfır konumda bulunan güzel ve nostaljik bir mekan..
Mekan; yıllardır, önce dernek, sonra Oda, en son da Kooperatif çatısı altında Balıkçılar tarafından işletildi.
Hem kira sözleşmesinin dolması, hem de alt kiracılık ilişkileri gerekçelendirilerek, Kuşadası Belediyesi tarafından tahliye edilmek istendi.
Başta tahliyenin haksız olduğu gerekçesi ile Balıkçılar Kooperatifi daha pek çok neden öne sürerek yargı yoluna gitti.
Kuşadası Belediyesi de, mal sahibi olduğu gerekçesi ile Kooperatife karşı davalar açtı.
Süreç yargıda devam etmekte ama yargı kararları beklenmeden aynı alanı kullanma talepleri Kooperatif tarafından devam etmekte…
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, dün yapmış olduğu basın açıklamasında, en kısa zamanda Balıkçılar Kahvesi’ni yenileyeceklerini ve alınan meclis kararı doğrultusunda Balıkçılar Kooperatifi’ne söz konusu alanı teslim edeceklerini, konunun siyasi malzeme yapıldığını, balıkçıların buna itibar etmemesini isteyen bir açıklama yaptı.
Benim kişisel görüşüm, her iki tarafın da kurumsal haklarını hukuk yoluyla aramakta özgür olduğu yönünde..
Kuşadası Belediyesi’ne ait taşınmazlar daha düne kadar çok ucuz kira bedelleri ile kullanılmaktaydı.
Kuşadası Belediyesi personel maaşlarını ödeyemezken birileri çok ucuz kiralarla karlarına kar katmakta idi.
Kiraların mevcut piyasa koşullarına uydurulması gerekiyordu. Kuşadası Belediyesi bunu yapmak istedi, yaptı da..
Böylelikle, belediye mekanlarında saltanat sürme devri bitti  Ancak bir yolunu bulan ve hukuka uydurabilenler varsa, onların da önüne geçilmeli.. Haksız kazançlara dur denilmeli.
Kuşadası Belediyesi’nin mekanlarında haksız bir şekilde yıllarca keyif sürenlerin yanında mı olacağız, yoksa kamunun hakkını savunanların yanında mı?
Bu yazdıklarımı Balıkçılar Kooperatifi’nden ayırarak yazıyorum. Balıkçılar Kooperatifi bir tüzel kişilik, elbette pozitif ayrımcılık yapılmalı.. Ama bu pozitif ayrımcılığın istismar edilmesinin de önüne geçilmeli..
Ben başından bu yana derneklerin ve kooperatiflerin kendi ayakları üzerinde durabilmesinden, hiçbir kuruma yaslanmamasından, hiçbir partinin arka bahçesi olmamasından yana oldum..
Bugün de bu düşüncelerimi savunmaya devam edeceğim…