Partilerin ve yerel siyasetin çok da bir ciddiyeti kalmadı…

İnsanın içinden yazmak gelmiyor..

Bu yüzden 2024 yerel seçimini takip ederken, çok keyif almayacağım.
Sadece işimi yapmaya bakacağım ve gözlemlerimi dürüstçe sizlere aktaracağım.
Şimdiden ortam belli oldu. Tiyatro sahnesi kuruldu.
İşin tadı kaçtı, ayarlar bozuldu…
Neden mi? Şöyle izah edeyim.
Bir partiden belediye başkan aday adayı olabilmek için; o partide uzun süre siyaset yapmak, ya da o partinin kurucuları arasında yer almak gerekir.
Teyamüller bu yöndedir ve tabandan başka türlü karşılık bulmak zordur.
Ne yazık ki, daha dün bir partide rozet takılanlar bugün belediye başkanı aday adayı olabiliyor.
Bu nasıl bir ahlak, bu nasıl bir siyasi etik anlaşılır gibi değil.
Aday adayı oldukları partinin bugüne dek hiçbir çalışmasına katılmamış bu kişilerin herkesten önce bir makama talip olması “çakallıktan” da öte bir duruşsuzluk.
Daha düne kadar, karşısında oldukları siyasi cephe işin öteki manidar yanı.
Bu kişilerin tek amacı var.
İsimlerini parlatmak, sosyal medyada takipçi artırmak.
Peki bu kişilere kapılarını açan ve onları vitrinlerine koyan partilerin hiç mi endişesi yok, kullanıldıklarına dair.
Eğer alan razı satan razı ise sorun olmuyor demek ki.
Siyaset rant için yapılıyor olduğundan belki.
Bu yerel seçimlerde hangi partinin ciddi, hangisinin ciddiyetsizlik olduğunu anlamak için aday adaylarına bakmak yeterli gelecek.
2024 yerel seçimleri Kuşadası için önemli.
Eğer, ciddiye alınmama gibi bir pozisyonu varsa, bu partilerin ciddiyetsizliğinden olur. Sorumlusu siyasi partilerdir.