(Kentler tek başına bir evrendir, gizemli. Kentlerde doğarız, kentlerde yaşarız. Kentleri soluruz, kentlerde güleriz. Kentlerde ağlarız, kentlerden ayrılırız. Kentlere döneriz, kentlere gideriz, kentlerden geliriz, kentleri özleriz. Yanar yakınırız kentlerde ve vuruluruz ve ölürüz kentlerde. Kentler aşktır, kentler anıdır, kentler öyküdür. Kısacası kent şiirdir ve isyanın gergefine ilmek ilmek işlenir.) Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir söyleşide “Kuşadası Kimliğini Arıyor” temasıyla düzenlenen“KUŞADASI KENT KİMLİĞİ ÇALIŞTAYI” etkinliklerinde onemli mesafe katedildiğini ayrıntılarıyla öğrendim. Geçmiş yıllarda, yaşadığım her kentin geçmişini, tarihini kısaca öğrenmek adına yaptığım araştırmayı Kuşadası için de yaptım. Bu çalışmalara bir katkım olur umuduyla Aktüel Ada’daki köşeme taşıdım. *** İzmir’de yaşadığım 90’lı yıllarda, ilk kez bir okul gezisiyle gelip tanıdığım Kuşadası’na bir gün göçüp, geleceğim aklıma bile gelmemişti. Öğrencilik yıllarımdan bu yana; gezdiğim, gördüğüm yerlerle ilgili bilgiler edinme alışkanlığımı yaşadığım yöreleri tanımakta da sürdürüyorum. Kuşadası ile ilgili edindiğim ilginç bilgileri sizinle de paylaşmak istiyorum.
Aydın ilinin Kuzeybatısında, Ege denizi kıyısında bulunan Kuşadası, Aydın il merkezine 71 km, İzmir il merkezine 95 km uzaklıktadır. Ülkemizin önemli turizm merkezlerindendir. Limanı orta büyüklükte olduğu halde yılda onlarca gemi ile yüzlerce turistlerin giriş kapısıdır. Ege kıyılarının tarihsel güzellikleri bir çok ülke insanını buraya çekerken, Kuşadası önemli bir geçiş kapısı özelliği taşımaktadır. İlçenin alanı 264 kilometrekaredir. Nüfusu ise 2009 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre 81 bin 295’tir. Halkın çoğunluğu, ticari faaliyetler ve turizmden geçimini sağlarken beldelerinde meyvecilik önemli bir yer tutar.
Geçmişe bir yolculuk yaptığımızda; İonlar tarafından Yılancı Burnu’nda kurulduğu sanılmaktadır. Efesliler tarafından Neopolis adıyla Andız kulesi mevkiinde kurulmuştur. Bizanslılar döneminde, dönemin denizcilik alanlarında oldukça gelişmişlik göstermiş olan Venedik ve Cenevizliler ekonomik bakımından bu kıyılara egemen olmuşlardır. Kuşadası, ortaçağda korsanlar tarafından kullanılan bir liman olmuştur.
Ekonomi geliştikçe, ticari hareketlilik kazanmış ancak ulaşım güçlükleri yaşanmaya başlayınca 15.yy.da, Venedikliler ve Cenevizliler zamanında kentin yerleşim yeri günümüzdeki yerine kaydırılarak Yeni İskele (Scala Nuova) adı ile kurulmuştur.
Neopolis adıyla anıldığı M.Ö. 7. Yüzyıllarda Kuşadası, Anadolu’nun Akdeniz’e açılan önemli limanlarından birisiydi. Kentin hakim olduğu körfez ve çevresi, üzerinde ilk çağlardan beri birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Yedinci Yüzyılda yöreye hakim olan Lidyalılar Sardes’i başkent yapmışlardır.Yaşanılan her dönemde Kuşadası ve çevresi ‘kültür ve sanat’ merkezleri olarak anılmaktadı. O çağlarda sırasıyla Lelegler, Aioller, İonlar bölgenin hakimi olmuşlardır. Büyük Menderes ve Gediz ırmakları arasında kalan bölge, antik çağlarda İonia adını alır. Tüccar ve denizci olan İonlar denizaşırı ticaret sayesinde kısa zamanda zengişleşmişler ve üstün bir politik güce sahip olmuşlardır. Tarihte “İon Kolonileri” adını alan 12 şehir kurmuşlardır.
Ali GENÇLİ
Kaynak : TÜRKİYE REHBERİ /1950