Söke’deki sel felaketinin ardından yaşananlara bakıyorum.
Kimse fekaketin neden meydana geldiği üzerinde durmuyor.
Bir tek EKODOSD haricinde, görüş belirten de yok.
Ekodosd şöyle bir açıklama yaptı:
“Aydın’ın Söke ilçesinde yaşanan sağanak yağmur sonucu meydana gelen sel suları, atıklar, hayvan ölüleri, ağaç kütükleri ve ev eşyalarını Sarıkemer’deki Taşköprü’de biriktirdi.”

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, bu kirliliğin Ege Denizi’ne ulaşabileceğini belirtti. Köylülerin kendi imkanlarıyla temizlik yaptığını, ancak yetersiz olduğunu ekleyip, yetkililerin önlem alması gerekiyor, dedi.
O günden bu yana bahsedilen temizlik yapıldı mı?
Yeni bir sağanakta yine aynı felaket yaşanır mı?
Kaldı ki; sık sık sağanak yağışlara maruz kalan bölgemizde, bu tür temizliklerin ihmal edilmeden yapılması gerekmez miydi?
Ekodosd, bir önemli gerçeğin daha altını çiziyor.
Kisir Çayı’nın buradaki maden ocaklarından gelen toprakla dolu olduğunu ve suyun akış rejimini değiştirdiğini söylüyor.
Eğer bu doğruysa, bu bölgeye verilen maden ocağı izinleri gözden geçirilmeli.
Kimlerin ihmali varsa, yargı önüne çıkması sağlanmalı.
Eğer bu tip ihmaller hukuk yoluyla cezalandırılmazsa, bir dahaki sağanakta suçlu hepimiz oluruz.
Avukatından gazetecisine, baro başkanından yöneticisine kadar hepimizin suçlu olacağı facialara, sadece üzüntümüzü belirterek, tepki gösteremeyiz.
Giden canlara borcumuz var.