1700’li yılların sonunda Kuşadası’nın Çınar köyünde doğan İslam tasavvufcusu alim fakih Kuşadalı İbrahim…
Çoğu Kuşadalı’nın adını dahi duymadığı Kuşadalı İbrahim dönemi itibariyle çok önemli bir tasavvufcu günlerini, ilmini Allah’a adamış aşk ile yanan bir sufidir.
Okuma yazma öğretimini anne ve babasından öğrenen Evliya İbrahim efendi sonrasında eğitimini Istanbul’da devam edecek, böylelikle tasavvuf içerisinde yükselecek bir kitap eseri bırakamasa da müridlerine bıraktığı mektuplar tasavvuf ilmine yeni feyz ışık tutacaktır.
Daha sonra Mısır ve Şam’a giden Kuşadalı İbrahim en son Şam’a yerleşmiştir. Kuşadalı İbrahim olarak anılan Evliya İbrahim efendi gittiği her noktada doğduğu toprakları unutmamış anmış ve Kuşadası’na bu yolda da ayrı bir mana ışık kazandırmıştır.
Evet günümüzde Kuşadası her ne kadar turizm, tütün ve balıkçı emekli kenti olarak anılsa da özde Adalızade hazretleri ve Kuşadalı İbrahim gibi islam alimlerini de yetiştiren önemli bir maneviyat kenti olma özelliğini de bünyesinde ruhunda taşımaktadır. Bugün Kuşadalı İbrahim efendinin mezarı her ne kadar Güvercinada’da bulunan mezar olarak bilinse de aslında Şam topraklarında defnedildiğidir. Çünkü Kuşadalı İbrahim en son hac dönüşü yolda vefat etmiş ve de o bölge içerisinde Şam’da gömüldüğüdür.
Bugün çoğu insanın hatta turistin ziyaret ettiği Güvercinada mezarı aslında bir mezar değil yalnızca sembolik bir kabir olduğudur.
Kuşadalı İbrahim! Her Adalı’nın bilmesi, rahmet ve hürmetle anması gerektiği bir Kuşadası dostu ve de Allah aşığıdır.
Hiç süphesiz Kuşadası maneviyattır aşk’tır. Allah aşkı ile yananların topraklarıdır.
Zihni Gaymalı