Ana Sayfa Yazarlar 18.12.2023 536 Görüntüleme

Şair , Yazar

Sosyal Medya ve İnsan Gerçekliği Üzerine

Sevgili okurlar bu günkü yazımda sosyal medya ve insan gerçekliği üzerine sizlerle sohbet etmek istiyorum. Sosyal medya kulanımına bakarak( biçim, içerik, paylaşım, ilgi alanı vb) popülasyonumuzu analiz etmek mümkündür diye düşünüyorum. Sosyal medya kulananları, (kullanmayan ve/ veya) kullanamayanlara göre daha aktüel kabul edebiliriz.

Popülasyonumuzun daha aktüel olan bu kesimine bir projeksiyon çekmek gerekirse ; Ezici çoğunluğumuzun profilini kilitli tuttuğu, ezici çoğunluğumuzun diyalog geliştirmekten imtina ettigi, ezici çoğunluğumuzun kayda değer paylaşımlar karşısında nötr kaldığı, yorum yapmaktan, düşüncemizi formüle etmekten imtina ettiği, Paylara eleştiri yapma, soru sorma, payı değerlendirme noktasında ilgimizin sıfıra yakın olduğu, gır gır- şamata paylara karşı ise ilgi ve katılımımızın çok yoğun olduğu, yazışarak tartışma yetenegimizin zayıf olduğu, düşünceyi yazıya dökebilme noktasında bir zayıflığımızın olduğu Vb. sıralamak mümkündür. Aslında bir okul kadar önemli bir alandır diye düşünürüm sosyal medyayı. İyi değerlendiren biri için üniversite kadar yarar sağlayabilir.

Tabi bunun için uzun da olsa payları okumak ve üzerinde yoğunlaşmak gerekir. Sadece ” Günaydın’lara, fotolara, hayırlı günlere…” bakıp geçerek yada onlara cevap yetiştirerek bir bilgi edinemeyiz. Çoğunluklada hesaplarımız kilitli. İflas eden esnafın iş yerine kilit vurması gibi bir görüngü çıkıyor ortaya. Önemli bir kesimimiz de geziniyor, görüyor, okuyoruz. Ancak ne hikmetse ne yorum ne begeni ne eleştiri… hiç bir şey yapmıyoruz. Tam nötür. Çok cimriyiz Daha da genişletebiliriz. Ancak yeterlidir. Özü ortaya koymak bakımından bu tespitler kafi gelir diye düşünürüm. Şimdi ortaya konan bu fotografa bakarak aktüel popülasyonumuzun toplum bilincini, toplum duygusunu, aktüalite ve genel kültür bağlamında düzeyimizi anlamak çok da zor olmasa gerek. Daha spesifik boyutan da sosyal medyaya yaklaşıma bir projeksiyon çekmek istiyorum. Şöyle ki; Sosyal medya paylaşımları aslında bireylerin davranış ve eğilimlerini, duygu ve düşüncelerini, gerçek ruhsal durumlarını, yaşama bakış açılarını, beklenti ve hayal kırıklıklarını, yaşama istek ve dirençlerini, güçsüzlük veya bıkkınlıklarını… apaçık sergiliyor. Sosyal medya ; Aynı zamanda sevgiye susamış toplum gerçegimizi, herkesin içinde bulunduğu ama yetersizligi ile her an yüzleştigi sevgi istem ve arayışını, sevgi istemini haykırışını apaçık gösteriyor. Bir özetleme gerekirse mutsuz bir toplum dinamigi orta yerde duruyor. Sevgisizlikten muzdarip, sevgiye aç , huzursuz ve bu bağlamda da duygu denizi hasta olan bir toplum gerçegi çağın toplum gerçegini ifade ediyor.

Herkes ufuk çizgisinin ötesindeki hayal aleminde gezinerek duygusal açlığını şiirlere, metinlere, resimlere vb yaratımlara yansıtıyor. İnsan türü 21. Yüzyılda bunalımlı, sevgisizlikten kıvranan, nevrotik ve kaotik bir ruh dünyası ile başbaşa ve yüz yüze bir yalnızlık okyanusunda yüzmeye çalışmaktadır. Yalnızlık, bunalım, bir yandan sevgi isterken, esasında çevreye karşı gizil bir nefret ve kıskançlık içinde olma hali çağımızda insanlığın önemli bir kesiminin genel geçer halidir. İnsan türünün mevcut ruh dünyasının kaos içerdigi çok bariz şekilde ortadadır. İnsanlık bu kaotik ruh dünyasından çıkabilir mi? İnsan doğasına uyumlu bir toplum düzeni inşaa edilirse elbete ki çıkılabilir. Başka bir yazıda buluşmak dilegiyle.

Doğan Karaağaç

18 Aralık 2023

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

KENT MEYDANI VE KENTİN DERESİ

KENT MEYDANI VE KENTİN DERESİ

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil