Sevgili okurlar bu gün sizlerle Futbol konusunda düşündüklerimi paylaşmak ve bu konuda sizlerle sohbet etmek istiyorum. Bir spor faaliyeti olarak futbol, tıpkı voleybol, basketbol ve Hentbol vd. gibi insan sağlığına, beden gelişimine faydalı bir uğraştır. Buna hiç şüphem yok. Her köyün, kasabanın ve yerleşkenin futbol için sahalarının ve tesislerinin olması, insanların bu sahalarda futbol oynayarak hem zamanı değerlendirmesi ve hem de beden sağlığını güçlendirmesi önemlidir ve gereklidir. Her yerleşkenin idarecileri yurttaşların sportif etkinlikler yapabilmesi için imkanlar yaratmaları ve bu durumu görevlerinin önemli parçası olarak görmeleri önemlidir ve esas olarak yasalar da bu temelde düzenlenip yerel idarecileri sorumlu kılmalıdır. Ama buraya kadar. Hepsi bu . Bunun ötesindeki sportif çabalar insan soyunun zararına olan çabalardır.

Ulusal çapta ve uluslararası ölçekte kulüpler kurmak, ligler örgütlemek, kimi takımları öne çıkararak büyütmek, milli takımlar oluşturmak hem uluslararası alanda hem de ulusal düzeyde takımları birbiriyle yarıştırmak vb. insan türünün tarihsel gelişim ve yürüyüşünde ortaya çıkardığı tarihin en gereksiz iş ve uğraşı olarak önümüzde durmaktadır. Toplumun ortak emeği ile ortaya çıkan kamu imkanlarının ve değerlerinin bu amaçla çar-çur edilmesi kadar yanlış bir başka iş yoktur diye düşünüyorum. İnsanlığın üretip geliştirdiği ve ancak insanlığın sırtında bir yüke dönüşen, kambur olan iki şey say derseniz ben mevcut biçimiyle sportif faaliyetleri ( futbol, hentbol, voleybol, basketbol vb. sportif çabaları ) ve dünyada aynı şekilde toplumların sırtında gereksiz yük olan ruhban sınıfını ve bu sınıfın faaliyetlerini sayarım.

Gerçekten de aklı başında, toplumun sorunlarına duyarlı, toplumlar için düşünen ve kafa yoran bir kişi çıksın da bana dünyadaki ruhban sınıfının ve de mevcut biçimiyle futbol ve diğer sportif faaliyetlerin insanlığa faydalarını ve katkılarını anlatsın. Bu iki kesim her bir toplumda on binlerce mensubuyla tek bir gram ürün yaratmayan, topluma bir çöp kadar bile katma değer katmayan kesimler olarak toplumun emeğini yiyerek yaşayan kesimlerdir. Hem de üreten ve yaratan insanlardan beş – on kat kadar daha fazla lüks ve konfor içinde yaşamaktadırlar. Toplumda genç dimağları “taraftar” olarak ortaya çıkaran mevcut biçimiyle bu sportif etkinlikler insanların zamanını çalmanın yanı sıra verimli ve geliştirici işler ve düşünceler içinde olmalarının da zeminini ortadan kaldırmaktadır.

Bütün Dünya toplumlarında nüfusun ezici çoğunluğu fırsatını bulduğu her an televizyonun başına geçerek, ya da sosyal medyadan, yada yazılı basından sporun- özellikle de futbolun gününü ve gündemini izleyip okuma ile iştigal etmektedir. İnsanları buna yönelten, kuşkusuz dünyada devletleri yönetenlerin- ki bunlar her toplumun varlıklı sınıflarıdır- insanların futbolla meşgul olmalarını istemelerinin ve bu iş için yapılan reklamların etkisi ve manipülasyonudur. İspanya diktatörü Francisco Franco’nun “36 yıl boyunca İspanya gibi bir ülke ve toplumda nasıl iktidarda kalabildiniz” sorusuna verdiği cevap hatırlanması gereken bir ibretlik cevaptır. Şöyle yanıtlamıştır Franco: ” futbol, fuhuş ve uyuşturucu kullanımının önünü açarak ” 1857 yılında İngiltere’de Nathaniel Crestwick ve William Prest Dünya’da ilk kez bir futbol takımı kurduklarında futbolun bu günkü halini tahmin bile edemezlerdi. Futbollun bütün dünyada spor dallarının en başına oturacağını, ticaretin önemli bir biçimini oluşturacağını, uluslararası futbol kulüplerinin birer şirket halini alıp milyarlarca dolar sermayeye sahip olacaklarını düşünemezlerdi elbette. Yine aynı şekilde futbolun günün her saati yazınla ve görsel araçlarla toplumun zorunlu mezesi halini alabileceğini düşünemezlerdi. İki asra yakın bir zamandır futbol sporunun mevcut hali ile , yani bir rant kapısı ve toplumu uyuşturma maksatlı kullanımı halini almasından bu yana insan soyuna bir katkısının olduğunu söylemek benim açımdan çok zor.

Sevgili okurlar her birimizin ; üretmekten, düşünmekten, verimli işler yapmaktan, okuyup aydınlanmaktan vb. alıkoyan, uyutan- uyuşturan, cahil bırakan, zamanımızı yutan, kavgalara yol açan, ırkçılığa zemin olan futbolun mevcut olumsuz halini kavramaya ve mesafeli durmaya ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum. Başka yazılarda buluşmak dileğiyle.

Doğan Karaağaç

22 Aralık 2023