Ana Sayfa Yazarlar 15.01.2024 873 Görüntüleme

Şair , Yazar

Soykırımdan Kurtulanların Soykırımcılığı

Sevgili okurlar bu günkü yazımda Filistin halkına karşı İsrailoğullarının yapmakta olduğu soykırım üzerine sizlerle sohbet etmek istiyorum. İsrail toplumunun uzak tarihine girmeden yakın tarihine bakarak bir değerlendirmeye gireceğim. Zira uzak tarihine bakmak ve ele almak bir makale boyutunu aşar. 20. Yüzyılın başlarından itibaren Kıta Avrupa’sında gelişen ırkçılık savunucuları kıtanın bir çok ülkesinde, (Almanya, İtalya ve İspanya vb.) iktidarı ele geçirdiğinde ırk üstünlüğü felsefesinin gereği olarak bir takım yönelimler içine girdiler. Özellikle Almanya’da Naziler Alman ırkının üstün bir ırk olduğunu iddia ederek bu ırkın dünyanın efendisi olması gerektiğinden hareketle bir yandan kıtanın tümünü ve gittikçe dünyanın tümünü ele geçirmek için harekete geçtiler. Avusturya’dan başlayarak bütün komşu ülkeleri işgale giriştiler. Öte yandan Almanya içinde ve işgal ettikleri ülkelerde dağınık yaşamakta olan Yahudi ırkından gelenlerin aşağılık bir ırk olduğunu ileri sürerek bu ırkın yok edilmesi gerektiğine hükmettiler. Böylece Nazilerin egemen olduğu tüm sahalarda bu geri ırkın tasfiyesine giriştiler. Böylece Yahudiler için yaman ve çok zor günler başlamış oldu.

Nazilerin bu ırkçı politikaları sonucu Yahudiler toplanmaya ve oluşturulan toplama kamplarında eritilmeye ve yok edilmeye başlandı. Bu iş için özel alanlar oluşturuldu. Yakmak ve zehirlemek için krematoryumlar inşa edildi. Naziler yenilince anlaşıldı ki altı milyon insan, (önemli kısmı Yahudi olmakla beraber) komünist, sosyalist vb. bu toplama kamplarında öldürülmüştü. Yahudilerin uğradığı bu soykırım bütün dünyada onlara karşı genel bir acıma, merhamet ve vicdan yarattı. Bunun sonucu olarak çıkış noktaları olduğu bilinen Kenan diyarında (Filistin) bir ülke ve devlet oluşturmaları yönünde desteklendiler. Uluslar arası bu teşvik , destek ve koruma altında Filistin’de bir İsrail devletinin 1948′ de kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Sevgili okurlar bu özetlediğim öyküyü bilmeyenimiz yoktur. Çünkü çok yakın geçmişte olagelen bir trajedi ve sonuçlarıdır. Bu trajedi üzerine çok sayıda filim yapılmış, kitaplar yazılmıştır. Sorun bundan sonrasında olup biteni ortaya koyarken gerçekleşen şeyin izahını yapmakta düğümleniyor. 1948 ‘den 2024 yılına uzanan 76 yıllık süreçte, Kenan diyarında kurulan İsrail devleti ve ülkesinde yaşayamaya başlayan, soykırımdan kurtulmuş, canlarını zorbela kurtarmış olan Yahudilerin torunlarının toprak genişletme amacıyla Filistinli Araplara karşı bir soykırım uygulamaktadır.

Her fırsatı ve bahaneyi değerlendiren, soykırımdan kurtulmuş Yahudilerin torunları Filistinlileri topraklarından sürerek, hapishanelerine doldurarak, bombalayarak, öldürerek yaşamlarını cehenneme çevirmişlerdir. En son Gazze’de yaşattığı zulüm, yıkım, katliamlar, göçertmeler hepimizin günü birlik canlı izlediğimiz İsrail’in pratiğidir. Son yüz günde öldürülen Filistinli sayısı 30 bine ulaşmıştır. Enkaz altında kalanların ve cesetleri çıkarılamayanların sayısı buna dahil değildir. Yüz binlercesi yerinden göçmek zorunda kalmış ve yüz binlerce ev ise bombardımanlarla yıkılmıştır. Bunun bir soykırım olduğu apaçıktır. Bu gün Lahey’de, Uluslar arası Adalet divanında soykırım suçlusu olarak İsrail’in yargılandığı mahkeme süreci başlamış bulunuyor. Güney Afrika cumhuriyetinin şikayeti ve başvurusu üzerine başlayan bu yargılama önem taşımaktadır. Lahey Uluslararası Adalet Divanının vereceği karar ne olursa olsun İsrail’in Filistinlilere uyguladıklarının soykırım olduğu gerçeğini değiştirmez elbette. Şimdi soru şu ; Soykırıma uğrayanlar neden soykırım yaparlar. Soykırımdan canlarını zorbela kurtaranların birinci göbek çocukları olan bu günkü İsrail’i Yahudilerin barışçıl bir halk olarak yaşaması, komşularına karşı saygılı, minnettar olmaları, mütevazi bir yaşamın sahibi olmaları gerekmez miydi?

Normalde olması gereken bu değil midir ? Ölümü, mülteciliği, her türlü eziyeti tatmış olanların çocukları nasıl oluyor da bu denli vicdansız ve acımasız olabiliyorlar ve binlercesi çocuk olan 30 bini aşkın Filistinliyi üç ay içinde rastgele bombalayarak öldüre biliyorlar ? Bu bir çelişki değil midir? Mağdurların zalime dönüşmesi, Soykırımdan kurtulanların soykırımcı olması eşyanın tabiatına uygun mudur? Bunu nasıl anlamalı ve nasıl izah etmeliyiz? Bir dahaki yazımda bu soruları ele almaya çalışacağım.

Doğan Karaağaç

15 Ocak 2024

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

GÜLÜMSEYEREK BAKIYORUM

GÜLÜMSEYEREK BAKIYORUM

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil