Kuşadası Belediye Başkan adaylarının arasında üç kadın aday ismini görüyorum.

TİP’ten Olcay Aras, Memleket Partisi’nden Dilek Bektaş, Vatan Partisi’nden Handan Ersin kadınların Kuşadası yerel siyaset sahnesindeki temsilcileri oldu.

Daha önce siyasi çalışmasını CHP’de yürüten Olcay Aras, bu kez TİP’de siyasi mücadele verecek.

Dilek Bektaş, Aydın Memleket Partisi örgütsel yapısı içindeydi,  onu da daha önce CHP’den tanıyorduk.

Handan Ersin ise, birkaç dönemdir, Aydın Büyükşehir ve Kuşadası Belediye Başkan adaylığı ile isminden sıkça söz ettiriyordu.

Her üç adaya da başarılar diliyoruz.

Ancak, kadın adayların çalışmalarının çok etkisiz olduğunu da söylemeliyim.

En basitinden şu ana kadar üçünden de bir etkinlik daveti alamadım.

Seçime kalmış şurada bir ay, Olcay Aras’dan sosyal medya üzerinden takip daveti alıyorum.

Şaka mısınız siz, yoksa şakacı mısınız?

Bu davetlerin bu şekilde mi yapılması gerekiyor.

Şık olan bu mudur?

Sayın Aras;  sosyal medyadan sizi takip etsem ne olur, etmesem ne olur? Çok faydası olmaz.

Ben sizi tanıyorum, Kuşadası CHP Kadın kolları başkan adayı olduğunuzda da sizi yakından takip ettim.

Çalışmalarınıza katkı verdim, ama gelinen noktada sizlerin basın ile iletişiminize hayretlerle bakıyorum.

Şoktayım ve böyle bir siyasi çalışma hayatım boyunca da görmedim.

Ne yazık ki kadınlarımızın siyasi çalışma yürütürken alacağı mesafeler var.

Umarım en kısa zamanda bu mesafeleri alırlar.

Basınla hiçbir iletişim kurmadan, bir de haberlerinin basında çıkmamasından şikayet ediyorlar ki, akıllara zarar.

Kadınlar yerel yönetimlerde böyle temsil edilecekse işimiz var demek ki…

Daha ileri, daha çağdaş, daha barışık bir siyaset yerine, kendi hemcinslerini kınayan, onlara küsen bu türden siyasi anlayışları benimsemek imkansız.

Ne yazık ki, temsiliyet bu kadar ucuz olmamalı…