Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Aydın’daydı.

“Oy yoksa hizmet yok” tarzındaki sözleri ulusal basına yansıdı.

Bakıyorum da, yerelden pek ses çıkmadı, yerel muhalefetin işi gücü CHP’yi kötülemek.

Tehdit edilen halka mı üzülelim, bir türlü güç oluşturamayan muhalefete mi?

Ya insanlar artık bu tür tehditkar söylemlere aldırış etmiyor, ya da tepki gösterme mekanizmalarımız bozulmuş.

Kuşadası AK Parti’de ise, sular durulmuyor.

Dün son anda adaylığı düşürülen M.Esat Altungün ile görüştüm.

AK Parti’den istifa ettiğini, arkadaşları ile bir araya gelerek, hangi adayı destekleyeceklerine önümüzdeki günlerde karar vereceklerini ifade etti.

Sürecin neden bu şekilde işlediğine yönelik sorumuza vermiş olduğu cevap oldukça ilginçti.

Altungün, kendisinin hak mahrumiyeti cezası olduğunu AK partideki tüm kurumların bildiğini söyledi.

AK Parti Genel Merkezi’ndeki Hukuk İşleri sorumlularının konudan habersiz olabileceğine ihtimal vermediğini ifade etti.

Peki bu durumda neden aday gösterilmişti?

Dolayısıyla; ardından da adaylığı neden iptal edilmişti?

İşte bu soruya, Altungün de cevap veremiyor.

Her şey bir yana, AK Parti’nin başarılı olan bir tarafı var.

O da, AK Parti Kuşadası Belediye Başkan adayı Mustafa Gökçe, kesin aday olarak sayın Erdoğan’ın mitingine yetiştirilebildi.

Bu da bir başarıdır.

Seçime bir ay kala akıllara zarar işler oluyor. Adayı Kuşadası’nda değiştirilen AK Parti, Aydın’da seçim kazanmayı bekliyor.

Seçilmezse, hizmet vermeyeceğini ima ediyor..

İma mı, tehdit mi, ona siz karar verin…