Kuşadası’nda Yazarlar Platformu var. Ancak, etkinliği yok denecek kadar az. Sadece yılda bir kez kitap fuarı düzenlemek ve yerel yönetimden yer tahsisinde bulunmak gibi sığ bir etkinliği var. Oysa, Kuşadası’nda çok önemli yazarlar yaşıyor ve bu platformun üyeleri olduklarını biliyorum.

Bu çok değerli yazarlarımız, ülke ve ilçe gündemi ile ilgili herhangi bir görüş belirtmedikleri gibi, yılda bir kez bile Kitap Fuarı dışında bir araya gelmemekteler. Kuşadası Yazarlar Platformu kurucusu Mesut Kara’nın cenaze töreninde de bir avuç yazar var, ya da yoktu.

Aydın olmanın görev ve sorumlulukları çok daha geniş ele alınmalı.

Örneğin; Kuşadası Yazarlar Platformu dernekleşebilir. Ya da yıllar öncesindeki YAZKO örneğinde olduğu gibi kooperatifleşebilir.

Kitaplarını satabilmek için, bu kooperatif çatısı altında, ilçede daimi olacak bir stant kiralayabilirler.

İmza ve söyleşi günlerini de yine bu stantta yılın 12 ayı yapabilirler.

Sanırım bu işler için birilerinin çıkıp önderlik etmesi gerekiyor.

Aslında herkes önderlik edebilmeli.

Yazarlar Kooperatifi aracılığı ile yazarlık atölyeleri de oluşturulabilir.

Şunu gördük ki, yazarı yazardan daha iyi anlayan yok.

Mesut Kara’nın cenazesine sadece 10 yada 20 civarında yazar katıldı.

Üç- beş gazeteciyi de görebildim.

Tıpkı Mesut Kara’nın sosyal medyada yazdığı gibiydi her şey..

Okuyucunun yazarına sahip çıkmadığını bir kez daha gördük.

Bunda kitapların yeterince satılmamasının rolü büyük.

Kuşadası Yazarlar Kooperatifi bir an önce kurulmalı.

Kitap yazacak olanlar için de motivasyon kaynağı oluşturacaktır.

Turizm kentinde yazarların ayrı bir değeri ve önemi olmalı.