Ülke genelindeki kafe ve restoranları boykot çağrıları Kuşadası’nda karşılık bulur mu?

Ben karşılık bulacağını sanmıyorum.

Çünkü, Kuşadası’nda böyle bir çağrı yapılmasına gerek kalmadı.

Kuşadası’nda yaşayan insanlar uzun süredir kafe ve restoranlara gitmiyor, gidemiyor.

Kafe ve restoran müşterileri yerli değil, dışarıdan tatile gelenler.

Çok küçük bir azınlık kafeye ve restoranlara gidebiliyor, o da çok seyrek olma kaydıyla.

Üstelik Kuşadası’ndaki kafe ve restoranlar tatilciye hitap ettiği için onların fiyat politikalarında eleştirilecek bir taraf yok.

Açıkçası bu boykot Kuşadası’ndaki hiçbir işletmeyi etkilemez.

Tam tersi, halkın gitmediği masayı dolduracak cüzdanı şişkin ve bahşiş bırakacak tatilci mutlaka bulunur.

Kuşadası’ndaki yaşam burada yaşayanlara göre değil, misafirlere göre dizayn edilmiş.

Fiyatların da misafirlere göre ağırlandığını gözlemliyorum.

Belki Yunan Adaları ile rekabet etmek zorunda gibi görülse de aslında Kuşadası kendi kendisi ile rekabet ediyor.

Kuşadası’ndaki işletmeleri büyük oranda gurbetçi Türkler kurtarıyor.

Bir kuyumcu şöyle demişti:

Ne limandan gelen turist, ne de havaalanı müşterisi, ille de Almancı…

Kuşadası’nda özellikle Güzelçamlı ve Davutlar’da gurbetçi tatilcilerin Euro’su olmasa Kuşadası’ndaki kafe ve restoranların kısa zamanda iflas bayrağını çekeceğini düşünüyorum.

Bu nedenle boykot Kuşadası’nda hikaye, fiyatlar bahane..