Haber yazarken ayrıntıya girmeyi hiç sevmem. Senaryo yazar gibi yazmamaya dikkat ederim. Olur da ayrıntının biri bana yanlış iletilmiştir ve birilerini üzebilir diye, kısa ve net ifadelerle haber yazmayı tercih ediyorum.

Bakıyorum da, bu konuda film senaryolarını aratmayan haberlere, acaba benim yazdıklarım ne diye sorguluyorum.

Haber metinlerini niçin ayrıntılı yazmıyorum?

Birincisi, haber metinleri bir roman ya da film değil. İkincisi, haber metinleri hikaye süsü verilmeden anlatılmalı ki, edebiyattan ayrılsın.

Haber metinleri gerçek bir olayı aktarır , onu yaşayanlar da ayrıntıların bilinmemesini istiyor olabilir.

Ayrıntıyı olayı yaşayanlara bırakmak lazım. Bu nedenle özellikle intihar olaylarında çok dikkatli ifadeler kullanmak gerekiyor.

“Eşiyle kavga eden kişi intihar etti” ifadesinin, eş üzerinde büyük bir baskı oluşturacağını anlamak ve empati yapmak, biz gazetecilerin insanlık görevi.

İki kelime daha fazla yazabilmek için, acılı insanların mahremine girmenin bir anlamı yok.

Trafik kazalarında da durum böyle.

Kimin kusurlu olduğu belli değilken bile, iki kelime daha fazla yazmak adına “aşırı hız”, “yanlış sollama” gibi ifadelerin ne kadar itici olduğunu gözlemlerim.

Ben haber metninin etki alanını da bir matematikçi gibi hesaplamayı tercih ediyorum.. Amacını aşmamalı.

İnsanları eksiltmemeli bir haber metni ya da yazılımı, tam tersi okuyucuyu çoğaltabilmeli ve en azından yormamalı.

Dün 23 Nisan haberleri ile çoğaldığımızı gördüm, çok sevindim.

Canlı yayın konuğumuz İrem AVCI, bugün teşekkür etmek için gazetemize geldi.

Artık, Aktüel Ada Gazetesi olarak bir kişi daha fazlayız.

Hem de; dünya tatlısı bir kişi, annesi Rus babası Türk, bu asil çocuğu kazanmanın mutluluğu her şeye bedel..