Hem ülkemizde hem de şehrimizdeki eksiklikleri, olumsuzlukları görevimiz gereği sıkça yazdık ve yazmaya devam edeceğiz. Türkiye’de asla yaşanmaması gereken bir ekonomik kriz var ve asli sorunumuz olarak duruyor, durmaya da devam edecek gibi görünüyor. Bu bağlamda bu yazımda hafta sonu gözlemlediğim Kuşadası çarşısını ve sahilini yazmaya karar verdim.

Hafta sonu gezmeye çıktığınızda Kuşadası sahilindeki hareketlilik hemen dikkatinizi çekiyor. Pahalılık hepimizin belini bükse de Kuşadası sahilinde kurulan bazı ufak çarşılar ve burada yapılan üretim ve sergilenen ürünler dikkatimi çekti. Sahilin Liman tarafında Kuşadası Belediyesi’nin kurduğu ‘El Emeği Festivali’ aylardır o bölgede iş olanağı sundu ve el emeğini değerlendirmek isteyen kadınlarımıza istihdam sağladı. Burası konumu dolayısıyla güzel bir bölge ve buraya gelen misafirlerin de festivali bolca takip ettiğini gördük.

Sahilin Marina tarafında ise Marina Avm içerisinde kurulan stantlarda eserlerini sergileyen ve yine çoğunlukla kadın sanatçılarımızın özellikle yabancı turistler tarafından yoğun bir ilgiyle karşılandığını gördüm. Burada çini, taş, tablo gibi çok kıymetli sanatsal çalışmalarda bulunulduğuna tanık oldum. Avm’nin burada kurduğu stantların da başarılı bir iş yaptığını gözlemlemiş olduk.

Bu iki bölge arasında kalan sahilin merkezinde ise midye ve mısırcılar her zamanki gibi iş başındaydı ve (fiyatlar yüksek bulunmasına rağmen) güzel bir yoğunlukla çalışıyorlardı.

Demem odur ki; Kuşadası sadece sahilinde sunduğu istihdamla bile çok bereketli ve güzel bir şehir.

Bu bereketin kıymetini bilip, güzelliklerini koruyup kollamak da hepimizin görevi olmalı..