Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in davetlisi olarak Kuşadası’na gelen Yorgo Papendreu sosyalist bir lider. Türk-Yunan dostluğuna Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde de büyük önem veren bir siyasi kişilik…Aynı dönemde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olan mevkidaşı İsmail Cem’i unutmayışı da tam bir vefakarlık örneği.

Dün; vefa ne demek, bir semt adı mıdır, yoksa etik duruş mudur bunları bize düşündüren Yorgo Papendreu, kendi oluşturduğu barışsever bir siyasi ekolün de temsilcisi…Ege denizinin iki yakasındaki halkların barış içinde yaşaması için gerekli temasları 1990’li yıllardan bugüne taşımaya çabalayan, gayret eden, denizin iki yakasındaki halkları bir araya getiren her türlü diplomatik temasta bulunan siyasetçiyi saygıyla selamlıyoruz.

10 Ağustos 2009 yılında Kuşadası’nın en gözde meydanına İsmail Cem meydanı adının verilmesinin dışında merak ettiğim bir iki soru daha var….Kuşadası İsmail Cem’i neden bu denli sevgiyle sahiplendi? Neden tüm aktiviteler bu meydanda İsmail Cem Meydanı’nda gerçekleştiriliyor? Tesadüf mü sadece…

Bence tesadüf olamaz, atılan adımlar kentlerin ruhlarını da ortaya koyuyor.  Kuşadası barış kenti…El heykeli de, Ege’nin diğer yakasına uzatılan elin simgesi….Kuşadası’nın ruhunda kavga yok…Son dönemde Kuşadası’nın ruhunun kavga ve şiddetle anılmasının önüne geçmek için, dünkü barış dolu buluşma çok önemliydi.

Kuşadası büyük fotoğrafa bakılırsa, meydanları ve misafirleri ile barış güvercinleriyle anılmayı hak ediyor.

Dün İsmail Cem meydanındaki anma etkinliğini düzenleyen ve barış mesajları veren Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in kentin pozitif algısına büyük katkıda bulunduğunu düşünüyorum….

Kuşadası’nı vahşi batıda bir şehir gibi göstermeye çalışanlara inat, Kuşadası hala güvercinlerin kenti..