Ana Sayfa Yazarlar 25.07.2024 303 Görüntüleme

Şair , Yazar

Dünyada Adalet Yoktur

Gerçekte Dünyada adalet egemen kılınamaz mı? Gerçek bir adaletin yasaları yapılamaz ve uygulanamaz mı? Yapılabilir ama, insanlaşma yolculuğunun bugünkü aşamasında, henüz süreklilik kazanamaz ve daimi uygulanamaz. Şimdilik gerçek bir adalet dünyada hiç bir toplumda uygulanamaz ve egemen kılınamaz. Neden ? Çünkü adaleti egemen kılmak insanın kendi özünden dolayı imkansızdır. İnsanın doğasında bir kördüğüm vardır. İyi yan ile kötü yan, insani yan ile hayvani yan insan doğasında mevcuttur.

Bu iki yan birbiri ile her daim kavgalıdır. Bu kavgada iyi yan geçici galibiyetler alabilir ama daimi üstünlük sağlayamaz. Kötü yan her daim üstün gelir. İyi yan iktidar olduğunda bile kötüye evrilir. Kötüye dönüşmekten kendini alıkoyamaz. Neden ? Çünkü ; Biyolojik yazılımımız kendini yaşatma, kendini esas alma üzerine yazılmıştır. Kötü yanımız bencildir, yıkıcıdır, despottur, saldırgandır, sadisttir, ve narsisttir. Ezcümle hayvandır. Üç yüz bin yıldır süren insan olma hikayesi henüz bu konuda sonuç alabilmiş değildir. İnsanlaşma yolculuğu ve süreci devam etmektedir. Henüz başladığımız yerden fazla uzaklaşabilmiş değiliz.

Filistin’de olup bitene bakın, ne demek istediğim kolayca anlaşılır. Bu yeni bir örnek. Yakın ve uzak tarih binlerce benzer olaylarla doludur. Nazi ölüm kamplarında olup bitenler, her metrekaresine iki buçuk ton bomba yağdırılan Vietnam, kimyasal gazlar ile Cehenneme çevrilen Halepçe, atom bombaları ile ot bitmez hale getirilen Hiroşima ve Nagazaki ve daha pek çok örnek orman yasalarının açık örnekleri ve kanıtıdır.

İnsanlaşma yolculuğu sürecek elbet. Ancak adaletin egemen olması sanıldığı kadar kolay olacak bir iş değildir. Bunun olabilmesi için genetik yazılımımızda büyük bir değişime ihtiyaç vardır. İnsanlaşabilmemiz için kötücül olan bencil yazılımımızın değişime uğraması gerekir. Bu kolay bir iş değildir. Daha uzun bir zamana, bir kaç on bin yıla ihtiyaç vardır. İnsanlaşmaya giden yolun taşları bilgi ile döşenmektedir. Daha çok ve yaygın hal alacak bilginin egemenliğine ihtiyaç vardır. Bilişsel beceri, tarım devrimi, bilimsel bilginin gelişimi insanlaşma yolculuğunda birer önemli aşama ve sıçrama olsa da bunlar orman yasalarından kesin bir kopuşu yol açamadı.

Orman yasalarını sözde kınasak da özde onları yaşamaktan ve uygulamaktan haz alıyoruz. Potansiyel olarak yıkıcı, saldırgan ve üstün olma isteğimiz bizi orman yasalarına gizli bir hayranlık duymaya ve fırsat buldukça da uygulamaya yöneltiyor. İnsan soyunun orman yasasını aşması ve insan yasasını geliştirip egemen kılması temel bir ihtiyaçtır.

Orman yasalarının varlığı ve yürürlükte olması iki şeyi ifade eder. Birincisi insanlaşma sürecinin devam ettiğini. İnsanlaşmanın henüz tamamlanmadığını, insanlığın henüz geldiği zeminden ve köklerinden tam uzaklaşıp özgün ve ileri bir hukuk oluşturamadığını gösterir. İkincisi ; Orman yasalarının varlığı sürdükçe toplumlarda istikrarlı ve huzurlu bir yaşamın tesis edilemeyeceğini ve bir karmaşanın ve kaosun var olacağını ifade eder. Kuşkusuz türümüz orman yasalarının çekiminden ve etkisinden kopuş yolunda çabalar sarf etmiş ve etmektedir. İnsana dair bir hukuk oluşturmaya çalışmaktadır. Ancak ne var ki bu çabasında henüz elle tutulur başarılı bir sonuç almaktan uzaktır.

Türümüz, birlikte yaşamanın zorunlu olduğunu kavradığı erken zamanlardan- neolitik dönemden- bu yana topluluk düzeni için henüz elle tutulur başarılı bir sonuç almaktan uzaktır. Birlikte yaşam zorunluluğu kavrandıktan sonra türümüz toplum halinde yaşamak için düzenler ve çeşitli yönetsel mekanizmalar geliştirmiştir. Bunlar orman yasalarının etkisinden çıkma yolunda atılmış adımlar yada çabalar olarak adlandırılabilir. Patriarşi’den Monarşi’ye, Tiranlıktan Timokrasi ‘ye, Aristokrasiden Oligarşi’ye ve Demokrasi’ye kadar tarih boyunca ortaya çıkan pratik politik yönetimsel gerçekleşmelerin tümü orman yasalarından uzaklaşma çabaları olarak adlandırılabilir. Ancak bu çabalar ve adımlar sağlıklı ve adaletli toplumlar ve düzenler üretmekten uzaktır. Çünkü tüm bu pratik deneyimler orman yasalarının esası olan “güçlü güçsüzü yutar” kanunundan ayrı oluşturulan deneyimler değildi. Adaletin – insan yasasının geliştirileceği günler çok uzak. Adaletli dünya umuduyla. Doğan Karaağaç 26 Temmuz 2024

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil