Kuşadası’nda kitap fuarı başladı.

Yazarlar kitaplarını sergilemeye bugün itibariyle Atatürk Meydanında saat 16.00’da başlıyor.

Kitaplara ilgi var mı, biraz onu da araştırmak istedim.

Araştırmalarım, kitapların daha çok ülkemize gelen gurbetçi vatandaşlar tarafından satın alındığı yönünde.

Turistler, ilgi gösteriyor ancak genellikle satın almadan geçiyor.

Belki de onların dillerine hitap etmediğimizi düşünüyorlar.

Fuarın bir bölümüne yabancı dilde basılmış kitaplara ait stantlar kurulursa turistlerin ilgisi üzerinde etkili olur düşüncesindeyim.

Türklerin çok kitap satın almadıkları ve yakında bulunan incik boncuk stantlarına daha fazla ilgi gösterdiğine ilişkin yorumlara da hak vermek gerekiyor.

Kitapların sıkıcı olduğuna dair algıyı toplum olarak kıramadık.

Daha uzun yıllar bu algıyı kırabileceğimizi sanmıyorum.

Kitap okumanın hayal dünyasını geliştirme konusunda etkisi çok büyük.

Japonya’daki bir şehri hayal etmek ancak Japon yazarın kitabını okumakla mümkün.

İstanbul’u tüm dünyaya hayal ettiren yazar Orhan Pamuk’u buradan saygıyla selamlıyorum.

Kuşadası’ndaki yazarlarımızın da. Kuşadası’nı tüm dünya insanlarına hayal ettirecek kitaplar yazmasını çok isterim.

Bunun için de kitapların bir kaç dilde basılması şart.

Mısır’da kıl tabletler üzerindeki yazıtlardan anlam çıkararak tercüme yapan insanlık, günümüzde çeviriye yeterince önem vermiyor.

İki üç kitap basmış bir yazarın artık yeni kitaplar yazmaktan ziyade yazmış olduğu kitabını çeviri ile başka dillere aktarması gerekiyor.

Belki o zaman kendi kültürümüzü dünyaya daha iyi anlatabiliriz.

Özetle; yazarların kitap yazmak kadar, kitaplarını sevdirmek, geniş kitlelere tanıtmak gibi görevleri de var.

Bunun için de çeviri enstrümanı yeterince kullanılmıyor.

Kuşadası’nda çeviri şart olmalı.

Kuşadası’nda iletişim esas alınmalı..