Kuşadası’nda yıldızlar geçidi vardı, bir zamanlar…

Tanınmış, tanınmamış, sonradan tanınmış ne çok sanatçı yüzü kalmış aklımızda.

Nilüfer’inden Aşkın Nur Yengi’ye, Nükhet Duru’dan Halit Kıvanç’a…

O kadar çok ünlü ile tanışıklığımız oluşmuş..

Bugün hepsi bir yıldız gibi hayatımızın içindeler.

Başlarına bir şey gelmiş olsa, hemen eski anılar gözler önüne seriliyor.

Meğerse Altın Güvercin’in hepimize hiç de küçümsenmeyecek bir katkısı olmuş.

Sadece Kuşadası’na değil, bir çok sanatçıya da şöhret kapılarını açmış.

TV’de izlediğim ilk canlı yayınları hatırlıyorum.

Sonra mesleğimiz gereği o yayınların bizzat içinde olduk.

Protokolden izlediğimiz yıllar oldu, basın locasından takip ettiklerimiz de.

Kuşadası Belediyesi’nin son beş yılda Altın Güvercin’e ahde vefalı yaklaşımını destekliyorum.

Müzik sektörüne, yeni sanatçılar kazandırılmaya devam ediliyor.

Bir kentin en önemli tanıtım yolu; şarkılar, kitaplar ve fotoğraflardır…

Kuşadası bu işe şarkılar ile başlamıştı.

Kitapları ve fotoğrafları, şarkıları unutmadan, bu yoldan devam etmek lazım…

Bence sanattan da edebiyattan da tasarruf olmamalı.

Tüm olumsuz eleştiriler bir yana bırakılmalı..

Müzisyenlerin, yazarların, sanatçıların çok sıkıntılı bir dönem geçirdiği günümüzde, Kuşadası’nın asıl misyonu unutulmamalı…

Güvercinlerin başı öne eğilmesin…