CHP’de tüzük değişikliğinin ardından aday belirlemelerde 3 dönem kuralı çok tartışılır hale geldi.

İsimler üzerinden aday olacak mı olmayacak mı polemikleri yapılıyor.

Ancak, tüzükte şöyle bir madde var:

“Yarısı tamamlanmadan seçimlerin yenilendiği yasama dönemleri 3 dönem hesabına katılmayacak.

Önseçim ve aday yoklaması gibi seçim yöntemlerinde ise dönem koşulu aranmayacak.”

Buradan şöyle bir sonuç çıkıyor.

Üç dönem engeline takılmak istemeyen adaylar, önseçim ve aday yoklamasına katılacak.

Tüzüğün maddesi açık…Adaylar; önseçime ve aday yoklamasına katılarak milletvekili adayı olabilir.

Aynı durum yerel yönetimler için de geçerli.

Sayın Özlem Çerçioğlu da önseçime ya da aday yoklamasına katılarak aday olabilecek.

Bugünden bu tartışmaların yapılmasının nedeni, sadece polemik üretmek ise, hoş değil..

Önümüzde çok uzun bir zaman var.

Erken seçim olma ihtimali de yüksek.

Ekonomik kriz her geçen gün daha da artıyor.

Geçtiğimiz günkü basın toplantısında Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e de bu soru soruldu.

O da; esprili bir biçimde iktidar partisinin belediye başkanı olmak istiyorum, dedi.

İktidar derken, CHP’nin iktidarı diyerek de eklemede bulundu.

Sonuçta, ülkede bir iktidar değişikliği rüzgarı esiyor.

CHP’li yerel yönetimler artık iktidar partisinin belediyeleri olmayı çok arzu ediyor.

Belediye başkanları polemiklerden uzak, halka hizmeti hedef alırlarsa bu hedef çok uzak değil.

Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ayrıca şunu da ekledi sözlerine.

Siyasi hedeflerimi uzun vadede sürdüreceğim…

Sanırım ülke genelinde de artık kişisel polemiklerin sonuna gelindi.

Ülke ve yerel siyaset polemiklerin ötesinde bir ciddiyet gerektiriyor.

Halkın yaşam standartlarını yükseltecek çalışmalar değerli.

Bir siyasetçiyi ödüllendirecek olan halkın oylarıdır…Polemikler değil..