Kuşadası Belediyesi’nde 1989-1994 yıllarında belediye başkanlığı görevi yapan M. Lütfi Suyolcu işçi maaşlarını 8-9 ay ödeyemeyince Kuşadası Belediyesi çalışanları açlık grevine gitmişti.

Şu an Kent Meydanı inşasının devam ettiği yerde çadırlar kurulmuş, sendika tarafından davullu zurnalı grev kararı alınmıştı.

Bir ayı geçkin bir süre devam eden açlık grevinde hastaneye kaldırılan işçiler olmuştu.

Halbuki o dönemde Kuşadası Belediyesi’nin gelirleri son derece iyiydi, personel sayısı da azdı.

Rahmetli Lütfi Suyolcu bile böyle bir krizi atlatmak için çok uğraşmıştı.

Kuşadası Belediyesi’nde yaşanan en ağır işçi krizi budur.

Bugün Kuşadası Belediyesi’nde grev kararı alındığı yönündeki haberler, bana o günleri anımsattı.

Bir işyerinde grev kararı alındığında bu tüm basın mensuplarına duyurulur.

Tek bir basın mensubuna değil, aslanlar gibi davul zurna ile halka yapılır.

Ne yazık ki haberciliğin de raconu bozuldu.

Gizli çekilen fotoğraflarla grev haberleri yapılıyor.

Grev gizli bir şey değildir, herkesin haberi olur.

Habersiz grev olmaz, bunun adı iş bırakma değildir.

Kısa süreli iş bırakmalar her zaman olabilir, bunlar iş yaşamının gerçeğidir.

Kuşadası Belediyesi’nin gözlemlediğim kadarıyla personelle çözülemeyecek bir sorunu yok.

Ancak, bazı basın mensuplarının Kuşadası Belediyesi ile çözülemeyecek sorunu var…