Haziran ayındaki iş kazasında elleri yanan Kuşadası Belediyesi personeli Serdar Karşal ile ilgili yapılan spekülasyonlar hiç hoş değil.

Bu tür konuların en azından siyaset üstü olması gerekir.

Kaldı ki; Serdar Karşal’ın yaşamış olduğu talihsiz olaydan dolayı yapılan spekülasyonlar doğrudan doğruya işçiye zarar veriyor.

Eğer ki, Serdar Karşal’ın yanında olmak istiyorsanız, belediye ile karşı karşıya getirmek yerine talihsiz işçiyi doğru yönlendirerek, kurum ile ilişkilerini iyileştirme yolu izlemelisiniz.

Benim konuya ilişkin araştırmalarım şu yönde…

Eğer ki; Serdar Karşal, Adnan Menderes Üniversitesi’nde yapılacak olan ameliyatın ÖZEL BİR HASTANEDE yapılmasının daha sonuç alınır olabileceği ve bu ameliyatın masraflarının Kuşadası Belediyesi  ve SGK tarafından ödenebileceği yönünde bir rapor alabilseydi, Kuşadası Belediyesi bu rapor doğrultusunda kendisine yasal olarak ödeme yapabilirdi.

Ancak, ortada hiçbir rapor olmadan Kuşadası Belediyesi’nin 1 milyon TL’ye yakın bir ameliyat masrafını ödemesi, KİŞİ BORCU olarak kuruma yansıyacağından dolayı, bu ödeme kendisine doğal olarak yapılamamış.

Eğer ki; Serdar Karşal, elinde ADÜ’den alınmış bir rapor ile Kuşadası Belediyesi’ne müracaat etmiş olsaydı, bugün yaşanan spekülasyonların hiçbiri olmayabilirdi.

Durum bundan ibaret.

Kuşadası Belediyesi yasal olmayan bir ödemeyi yapamadığı/ yapmadığı için suçlanıyor.

Acaba bu suçlamayı yapanlar belediyede görevde olsaydı, ne yapardı?

Öte yandan; Serdar Karşal’ın devlet tarafından yapılamayan ameliyatının sorumlusunun, Kuşadası Belediyesi olması da ilginç.

Son dönemde devletten alınmayan her hizmet için Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’i suçlamak adet oldu.

Ben bu olayda da, Serdar Karşal’ın Adnan Menderes Üniversitesi gibi tam teşekkülü bir hastanede ameliyat olamamasının nedenlerinin araştırılması gerektiğini düşünüyorum.

Sorgulanması gereken daha çok şey var…

İş kazalarının neden ülkemize özgü olduğu gibi daha pek çok sorular cevapsız kalmamalı.