DOLAR
Alış: 34.44
Satış: 34.57
EURO
Alış: 35.95
Satış: 36.10
GBP
Alış: 43.12
Satış: 43.44
Algoritma
Bu kavramı Google arama motoruna sorduğunuzda şu açıklama karşınıza çıkar “Belli bir problemi çözmek ya da belirli bir amaca ulaşmak için tasarlanan yol. Matematikte ve bilgisayar biliminde bir işi yapmak için tanımlanan bir başlangıç durumundan başladığında, açıkça belirlenmiş bir son durumunda sonlanan, sonlu işlemler kümesidir”
Oysa ki bu kavram çok önemli bir kavramdır. Matematik ve bilgisayar bilimi ile sınırlı tutmak algoritma kavramını sınırlamak ve dar bir alana hapsetmektir. Algoritma yaşamın her alanında, her bireyin günlük yaşamının her kesitinde uygulamakta olduğu ve uygulamak zorunda olduğu sıralı davranışlar bütünüdür. Algoritmaların oluşmasının esas kökeninde zorunluluk- ihtiyaç yer alır. İhtiyaç ve zorunluluk insanı çalışmaya- üretmeye, tüketmeye vb. sevk ederken bu pratik yönelişte kişi tecrübeleri birer veri olarak algılayıp hafızasında depolar. Bir kez bir pratik faaliyette kişi işin oluşumunu öğrendiğinde, algısal olarak onu hafızasında kayıt ettiğinde artık o işi yeniden öğrenmesine gerek kalmaz. ikinci ve sonraki pratiklerde aynı iş için atacağı adımlar algısında bulunduğundan kolaylıkla aynı yolu, metodu yada ritüeli tekrarlayarak sonuca ulaşır.
Basit bir örnek vererek hayatımızda her an var olan algoritmaları anlamaya çalışalım. Örneğin yaya yada arabayla ilk kez gideceğiniz bir yeri sorarak yada araçla gidiyorsanız navigasyon ile gider bulursunuz. Bu gidiş sizde güzergah hakkında algı oluşturur. Algının her aşaması veriler üzerinde vücut bulur. Mesela bir tabela, bir ağaç bir döner kavşak vb. nesnel gerçeklikler veri olarak algınızda kodlanır. Aynı yere ikinci kez gitmeniz gerektiğinde hafıza deponuzdaki algılar öne çıkarak sizi yönlendirir ve hedefe ulaştırır. Artık söz konusu yer sizin için bilinen bir yer halini almış olur. Daha sonraki gidişlerinizde bir ritüel halini alır. Birine sormanıza, yada tereddütler yaşamanıza gerek kalmayacağı gibi bir ezbere dönüştüğünden gidiş işinde artı enerji harcamanıza gerek kalmaz. Artık bu aşamadan sonraki gidişleriniz bir algoritmanın uygulanmasıdır ve algoritmik davranıştır.
Bu durum her iş ve her pratiğimizde geçerli olan metodolojik bir durumdur. Araç kullanmayı öğrendikten sonra artık hiç zorluk çekmezsiniz. Aracı yürütmek için sırası ile yapmanız gerekenleri hafızanız kayıt etiğinden bu sıralı davranışı mekanik bir düzeneğin işlemesi gibi sırası ile yaparsınız ve aracı yürütmüş olursunuz. Aslında algoritmayı şöyle daha çarpıcı ve kısa yoldan tarif etmek gerekirse ; insanın bir işi öğrenme sürecinde edindiği sıralı algılardır demek yanlış olmaz. Algoritmanın önemi bu gün ve bu çağ ile sınırlı değildir. Her ne kadar matematik ve bilgisayar bilimi ile eş zamanlı bir kavram gibi anlaşılsa da bu şekilde ele almak eksik ele alış olur. Algoritma, Homo Sapiensin ortaya çıktığı günümüzden yetmiş bin yıl öncesine kadar uzanır. Düşünme yeteneğini ilk kez geliştiren Homo Sapiens bilişsel beceriye basit algoritmaları öğrenerek ulaşabilmiştir. Henüz dili geliştiremediği, konuşmayı bilmediği, o dönemde basit algoritmalar geliştirmeyi hayatın zorunluluğundan dolayı başarmıştır. Örneğin yırtıcı bir hayvanla karşılaşmasında tek başına yem olacağını öğrenmiş olduğundan gurup halinde saldırgana karşı kollektif savunma- saldırı yapması gerektiğine dair algoritmayı öğrenmiş ve yaşamında temel oluşturmuştur.
Bu algoritmik temel üzerinde işbirliği ve güç birliği yapma becerisi ortaya çıkmıştır. Bu düzeyde örgün iş birliği ve güç birliği örüntülerini geliştirebilmeleri Homo Sapiens için bilişsel becerinin oluşumu anlamına gelmekteydi. Henüz dil geliştirememiş insan türünün o evrede bu bilişsel beceriyi el- kol hareketleri, yüz mimikleri, düzensiz ses tonları, vücut dili ve gittikçe yere çizimler yaparak başarmış olması, algoritmaların yaygınlaşmasını ve çeşitlenmesini beraberinde getirmiş ve türümüzün zorlu gezegen koşullarında hayata tutunmasına temel beceri oluşturmuştur. Veriden bilgiye, bilgiden algıya ve oradan da algoritmaya evrilen yolculuk insan türünün öğrenme yolculuğudur. Bu yolculuğun başlangıç vuruşu- gongu ise yaşama tutunma isteğidir ki bu da zorunluluk yasasını ifade eder. Bir dahaki yazımızda algoritmaların insan zekasının oluşumunda, sorun çözme ve girişimcilikte oynadığı rolü irdelemeye devam edeceğim.
Doğan Karaağaç
28 Ekim 2024
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
BİR KUŞADASI MASALI
-
YARDIM KAMPANYALARI NASIL OLMALI
-
KLİMA KULLANMAK ARTIK ÇOK ZOR !
-
İYİ PARTİ’DE FRENLER TUTMUYOR
-
ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNDE GERÇEKLER
-
İYİ PARTİ NASIL KURTULUR
-
AİLE HEKİMLERİMİZE SABIR VE KOLAYLIKLAR DİLİYORUM !
-
KUŞADASI CHP’NİN ALTYAPISI
-
ORTAKLAŞA ÇALIŞMA YENİ PROJELER
-
SİZDE HİÇ VİCDAN YOK MU ?
-
SELÇUK VE KUŞADASI GERÇEĞİ
-
Doyumsuz İnsan Doğası Canlı Yaşamın sonunu Getirebilir