Kuşadası AK Parti bu sabah basın mensupları ile buluştu.

AK Parti Kuşadası İlçe Başkanı Fatih Sarıgöz, genç bir siyasetçi, ama tabandan geldiği için teşkilatı iyi tanıyor.

Basın mensuplarının soruları karşısında vermiş olduğu tepkileri gözlemledim.

Kimi kez kırılgan, kimi kez de çok akıllıca cevaplar verdi.,.

Örneğin, bir basın mensubunun yargıdaki davaya açılmamış dosyalarla neden ilgilenmiyorsunuz şeklindeki sorusuna çok iyi bir cevap vererek, konuyu hukukçu avukatlara havale etti.

Güvercin masa ihalesi ile ilgili 2020 yılında açılan dosyanın akıbetini AK Parti İlçe Başkanı Fatih Sarıgöz’e skandal bir biçimde soran basın mensubunun gerçekteki niyetinin gazetecilik olmadığı da bu şekilde teyit edilmiş oldu. Bu soru AK Parti’ye değil hakim ve savcılara sorulmalıydı.

Yönetim kurulundaki hukukçuların, yargı aşamasındaki bir dosyaya müdahale edemeyiz, bakalım, ilgilenelim şeklindeki geçiştirici cevapları skandalın daha da büyümesini engelledi.

Bir başka basın mensubu ise, TOKİ’yi sorarak, sanki Kuşadası’nda konut açığı varmış gibi çanak sorular sordu, Sarıgöz TOKİ’nin ilçemizde bir projesi yok diyerek, yüreklerimize su serpti.

Ben kendim ve sizler adına iki soru sordum.

Birincisi, AK Parti’nin yerel seçimlerden özeleştiri yaparak çıkıp, çıkmadığı yönündeydi.

Sarıgöz, bu soruma özeleştiri yaptıkları ve eğer Mustafa Gökçe ile başlangıçta çıkmış olsalar böyle bir sonuç almayacakları şeklinde yanıt verdi.

İkinci sorum ise, Kuşadası’nda çok büyük çoğunluk olan emeklilerin sorunlarına ilişkindi.12 bin TL maaş ile emeklilerin Kuşadası’nda yaşayamayacağına, bu insanlar için ne yapmayı planladıklarına dair bir soru sordum.

Fatih Sarıgöz, sahada bu sorunların farkında olduklarını ve Genel Merkeze ilettiklerine dair bir yanıt verdi.

Genellikle yerel yönetime eleştiri bombardımanı şeklinde geçmesi beklenen toplantı, benim sorularım ile dengelenmiş oldu.

Kuşadası’nın siyaset üstü olmasını düşünüyorum.

Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e düşmanlık için yargıya baskı yapılmasını isteyen basın mensuplarına prim verilmemesi güzeldi…Hele de bir başka medya mensubunun, bugüne dek bu dosyalar için neden çalışmadınız da bir gazetecinin sorusunu beklediniz şeklindeki sorusu, gazeteciliğin ruhuna adeta El Fatiha dedirtti.

Biz halkın sorulmasını istediği soruları sorduk.

Ne Ömer Günel düşmanlığı, ne de siyasi arena bizi mesleğimizin gerektirdiği soruları sormaktan men edemez..