Karadeniz Festivali ile ilgili gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

Daha da açıkçası, yapmış olduğumuz haberlere gelen yorumları belge gibi değerlendirerek, halkımızın içinde bulunduğu durumu aktarmak da denilebilir…

Festival çok renkli ve hareketliydi, Karadeniz’e özgü ürünlerin yanı sıra diğer yöresel ürünlere de yer verilmişti…Büyük bir kalabalık vardı, horon tepen halkımızın keyfine doyum yoktu.

Ancak, tezgahların çok pahalı olduğundan yakınan bir okuyucu kitlemiz de var.

Bu da doğal, çünkü turistik bir kentin fiyat algısı farklı olacaktır.

Biz alım gücümüzün neden bu kadar düştüğünü sorgulamalıyız.

Kaldı ki, yurt dışından gelen turistlerin bile pahalı bulduğu bir ülke haline geldiğimizi de unutmayalım.

2025 yılında en büyük handikap, rakip ülkelerin ucuz, Türkiye’nin ise pahalı olması oluyor.

Gelelim bir dilim baklavanın 100 TL olmasına isyan eden okuyucularımıza.

Onlar da kendi ülkelerinde neden baklava yiyemediklerini uzun uzun sorgulamalı.

Bunun nedenleri ülkemizdeki üretimsizlik ve buna bağlı fiyat artışları olarak söylenebilir.

Konu derin, ben özetlemek istiyorum.

Karadeniz festivali görücüye çıkmış yöresel ürünler açısından renkli bir dört gün yaşattı…

Ancak, ürünlerin satışında patlama yaşanmadı, kalabalık videolarda da görüldüğü gibi sadece gezdi, horon tepti..

Bu gidişle daha çok horon tepeceğiz gibi..