DOLAR
Alış: 35.69
Satış: 35.83
EURO
Alış: 37.15
Satış: 37.30
GBP
Alış: 44.33
Satış: 44.66
ÜLKENİN KADERİNİ BUNLAR MI BELİRLİYOR?
Ülkede tarikat ve cemaat mensubu insan sayısı milyonlarca. Kesin rakamı tespit etmek zor. İktidarların belirlenmesinde bunların rolü çok büyük. Seçim zamanı liderleri hangi siyasi partiyi işaret ederse oylar oraya gidiyor. Ondandır gelmiş geçmiş tüm siyasi parti liderlerinin bunlarla yakınlaşması. Devlet kademelerine yerleşmelerine göz yumulması! FETÖ’nün tüm siyasi parti liderleriyle samimi pozlarını hatırlatırım.
Tarikat kısaca, Allah’a ulaştıran yol’ olarak tanımlanıyor. Günümüzde belli bir kitlenin kendine verdiği ismi çağrıştırıyor. Selçuklu ve Osmanlı döneminden kalma bir düşünce ve inanç akımı olarak karşımıza çıkan tarikatcilik, son derece artmış durumda. Her geçen gün de artmaya devam ediyor. Muazzam da bir ekonomik güce sahipler. Şirketler ve holdinglere sahip olduklarını, bağış sistemiyle varlıklarını sürdürdüklerini basına yansıyan haberlerden biliyoruz.
Bir araştırmaya göre, ülkede; belli başlı 30 tarikat silsilesi ve bunların 400 kolu bulunuyor. Sadece İstanbul’da; 500 kadar tekke faaliyetini açıktan sürdürüyor. Ülkede 800 ün üzerinde faal medrese var. Tarikat okullarındaki öğrenci sayısı 25-30 bin. 4 binin üzerindeki özel yurdun 2480 i bir tarikata bağlantılı. Tarikatlarla bağlantılı yurtların kapasitesi yaklaşık 400 bin. Kayıt dışılar hariç, bu yurtlarda kalan öğrenci sayısı 250 bin kadar.
Şeyh ya da mürşit denilen bir öğreticiye bağlanıp belli şartlara uyarak ahlâkını güzelleştirmeyi, kötülüklerden arınmayı, tevhidin hakikatine varmayı, ihsan şuuruna ermeyi ve Allah’a ulaşmayı hedefleyen usûl, yöntem ve esaslar bütününü kapsayan tasavvufi yollara veya kurumlara tarikat deniyor. O halde bu tanıma istinaden şu soruyu soralım; Tarikat ve cemaatlerin asıl amacı ahlakı güzelleştirmek ve kötülüklerden arınmaksa; bunca tarikat ve cemaate rağmen ülkede ahlak neden yerlerde sürünüyor?
Gerçekte, İslam’da kişi ile Allah arasına giren ruhban yoktur. Hz. Muhammet’in cemaati ve tarikatı da yoktu. İslâm’da tarikat ve cemaatler Hz. Ali ile Muaviye arasındaki siyasi kavgadan doğmuştur görüşü hakim.
Büyüyen, palazlanan tarikatların devlet yönetiminde söz sahibi olmak gibi yukarıdaki tanıma hiç uymayan faaliyetler içerisinde olduğunu görüyoruz.
Hatırlayalım; FETÖ devlete şu aşamalardan geçerek sızmayı başarmıştı.
* 1980-2000 yılları arası askeri okullara eleman yerleştirme.
* 2000-2008 yerleşme ve yayılma
* 2008-2014 örgütten olmayanların tasfiyesi. Sonrası malûm. Ergenekonlar, Balyozlar. Tutuklamalar. Altüst olan yaşamlar. Neticede 15 Temmuza giden süreç…
Bugün; hangi tarikat devletin hangi kademelerinde, hangi bakanlıklarda hakim? sorusunun yanıtı bir çok kişinin malûmudur. Siyasetin farklı kademelerindeki bazı isimlerin bir tarikatın üyesi yada sempatizanı olduğu gerçeğini unutmayalım. Buna kimsenin itirazı yok. İsteyen istediği tarikate üye olabilir. Tarikat adına nepotizm yaparak devlette örgütlenmenin ülkeyi nerelere götürdüğünü en acı biçimde 15 Temmuzda yaşamadık mı? İtiraz buna!
Nakşibendiler, Nurcular, Kadiriler, Halvetiler, Rufailer, Melami (Bayramiler), Suhverdiyeler. Çeştiler, Sazeliyeler, Mevleviyeler….
Tarikatlar devlet tarafından yeterince ve ciddiyetle denetleniyor mu? Ülkenin yarın, öbür gün tekrar; FETÖ benzeri bir kumpasla karşılaşmayacağının garantisi var mı? Emperyal güçlerin maşası olmadıklarını/olmayacaklarını kim garanti edebilir?
İlyas Erbay
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
KUŞADASI ÇARŞILARINDAN HABERLER
-
KAVGA DUASI
-
ÜLKENİN KADERİNİ BUNLAR MI BELİRLİYOR?
-
Amerika’daki Seçimin Düşündürdükleri
-
SİYASET CESARET İSTER
-
İŞTE O YÜZDENDİR CANSİPERANE DURUŞLARI !
-
HARİKA BİR PARK
-
CEHALET ÇUKURUNUN DİBİ YOKTUR
-
YANGIN
-
KUŞADALI YAZARLAR
-
UMARIM BU DEFA HEGEL’İ YANILTIRIZ !
-
ÖNEMLİ SORULAR