Ana Sayfa Yazarlar 22.03.2023 456 Görüntüleme

Şair , Yazar

GELİŞEN BİREYLEŞME VE ZAYIFLAYAN İNSANİ DEĞERLER ÜZERİNE (2)

Toplum duygusu, toplum bilinci ve toplum olma duyarlılığı insanlaşmamızın temel kriterleridir. Bu kavramların pratikleşmesi demek yaşamda insanların toplumsal çıkarı ve toplum olmanın yarattığı değerleri gözeterek yaşaması anlamına gelir. Yani yardımseverlik, yurtseverlik, dayanışma, paylaşma acılarda ve kederlerde, sevinçlerde ortak olma gibi davranışlarda bulunabilme bilincine sahip olmak demektir. Bunlar önemlidir. İnsan olmamızın kriterleri bunlardır denilebilir. Aynı zamanda bu duygu ve bilinç düzeyi yaşamdan keyif almamızın asgari temelidir. Yaşamın anlam bulmasında bu asgari temel olmadan olmaz. İnsanın insana ,arkadaşına , komşusuna , ulusuna, kurumlarına vb. güven duyabilmesi bu temellin var olması ile eş orantılıdır. Çevresine , toplumuna güvenmek yaşamda dinamizm demektir. Mutlu olmak, kendini güvende hissetmek, üretken ve yaratıcı çaba ve çalışmaların sahibi olabilmek için bu asgari temelin olması zorunludur.

Ne var ki kapitalizmin emperyalist evresi içerdiği ekonomik yasalar ve öncelikler bakımından toplum bilinci, duygusu ve duyarlılığı ve toplumsal çıkar yerine bireyleşmeyi öne çıkarmıştır. Pragmatizm tam da bunun felsefesidir. Toplum yerine birey çıkarcılığı, bireyin kendini esas ve merkez alması, her adımını da merkeze koyduğu kendi yaşamı ve çıkarına göre atma yaklaşımıdır. Pragmatizmin fikir babaları olan William James ve John Dewey her ne kadar felsefelerinin toplumcu olduğunu ileri sürmüş iseler de durum tam olarak iddia ettiklerinin aksine bireyci yaşamın zirve yapmasına temel oluşturan bir yaşam perspektifi olarak hayat bulmuştur. Pragmatizmde temel parametre fayda – çıkardır. Bir iş, eylem yada yaklaşımda çıkarın varlığı ya da yokluğu sorgulanır. Eğer çıkar varsa onun doğruluğu kabul edilir. Çıkar yoksa yanlışlığına hükmedilir. Bu mantıkla yaklaşıldığında doğru olan bir iş ve eylemi yanlış olarak damgalamak… Aynı şekilde yanlış olan bir iş veya eylemi de doğru olarak saptamak her zaman için mümkündür. Örneğin bir kapitalist için atmosferi kirleten bir üretim tesisini açmak ve işletmek çıkarınadır ve bu işi yapmalıdır ve yapması doğrudur. Oysaki kirletilen atmosfer insanların ve tümüyle canlı yaşamın zararınadır ve yanlıştır.

Dikkat edilirse pragmatik yaklaşımda doğru olanın saptanmasında temel ölçü kişisel çıkar ilkesidir. Bu felsefik bakışta doğru ile yanlış, iyi ile kötünün tanımlanmasında birey ve bireyin çıkarı merkeze alınmış olmaktadır. Oysa doğruyu neye göre saptamak gerekir ? Doğru ; Toplumun çoğunluğunun, giderek canlı yaşamın tümünün ve giderek gezegenimizin varlığı ve güvenliği dikkate alınarak saptanması gereken bir durumdur. Kapitalizmin ekonomik yasalarının yarattığı kişilik bir pragmatik gömlek giymeden tamamlanamazdı. Pragmatik gömlek tam olarak kapitalist kişiliğe oturan uyumlu bir gömlektir. Ancak toplumu baypas eden bir gömlektir. Minimize ederek bu pragmatik felsefenin davranışlarımızda nasıl bir durum yarattığına bakalım. Makroskopik bakışta gördük ki toplumun ve insanlığın çoğunluğunun ve giderek gezegenimizin yaşamını ve varlığını tehlikeye atan yaklaşımlar pragmatik felsefede çıkar uğruna “doğru ” kabul ediliyordu. Ş

imdi mikroskopik düzlemde kişi babında pragmatizmin nasıl davranışlara yol açtığına bir projeksiyon çekelim. Buna göre pragmatik kişilik için kendisini var eden ebeveynlerine bakmak, en yakın arkadaşı ile ilişkisini sürdürüp sürdürmemek, komşusunun yarasına merhem olup olmamak gibi hallerde yarar- çıkar- fayda merkez alınarak davranılacağı açıktır. Böyle bir yaklaşımda insani olan hiç bir değerin oluşmayacağını görmek için bilgin olmaya gerek yoktur sanırım. Örneklemde verdiğimiz dayanışmacılığın, sahiplenmeciliğin ve korumacılığın kişinin özel yararına olmadığı, tümüyle fedakarlık gerektiren yaklaşımlar olduğu açıktır. Peki pragmatik kişilik fedakarlık yapar mı ? Fedakarlık yapmak çıkarına olmayacağından yapmaz. Özetle günün sonunda pragmatizmin insani olan ne kadar duygu, düşünce ve değer varsa tümünü erozyona uğrattığını, bu durumunda toplumda sevgi yerine nefreti egemen kıldığını söylemek durumundayız.

Devam edecek.

Doğan Karaağaç

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil