Siyasette bir şeylerin değişmesi eğitim ve etik bilinç gerektirmekte.

Değişim sözleriyle yola çıkanların çoğunun yöntemleri birbirinin tamamen aynı..

Hemen hemen bütün aday ve adayları, hep eleştirdikleri şey olmasına karşın, yandaşları ile hareket ediyor, halkı ötekileştiriyor.

Yandaşlık müessesesi en muteber yer onlar için.

Şimdiden aday ya da aday adaylarının etrafında kurulmuş duvarlar var..

Halkın bunları aşması an itibariyle bile imkansız..

Bir aday adayına ulaşabilmek için, en yakın çevresinden yardıma ihtiyaç olabiliyor.

Oysa, eleştirdikleri durum da bunun tıpatıp aynısı..

O halde neden aday olunuyor?

Salt egoların tatmini için mi?

Ya da yarım kalmış bir hesaplaşmanın bitirilmesi mi hesaplanıyor?

Peki halk bunun neresinde?

Yerel iktidar olabilmek için, en temel doğruları bile görmezden gelenler mi, bu düzeni değiştirecek.

Oysa, değişim dediğimiz şey nedir?

Sosyolojide değişim ne anlama gelmektedir?

Yeni gelen adaylar ve başkanlar teknolojiyi daha iyi mi kullanacak?

Kaldı ki, telefonlara dönmeyenler var.

Yeni gelen adaylar ve başkanlar, çevresini daha geniş ve liyakatli kitlelerden mi oluşturacak?

Ki gördüklerimiz böyle değil.

Yeni gelen aday ve başkanlar toplumun ne istediğini daha iyi mi anlayacak?

Ki insanların ne istediği konusunda bir fikirleri bile olmayabilir..

Açıkçası, değişim büyük bir çaba gerektiren ve bedeli de olan, ödenen toplumsal süreçtir.

Siyasette, değişimin olabilmesi için; hem uzun çaba, hem de emek gerekmektedir.

Bu emeği veren aday ve aday adaylarını şimdiden kutluyorum.

İki günlük çabalarıyla  değişim isteyenlere ise, biraz gayri ciddiyetle bakıyorum..