Ana Sayfa Yazarlar 12.04.2023 625 Görüntüleme

Şair , Yazar

Kadın Sorununa Özgün Bir Bakış (1)

En değerli kadın özgürlük çizgisini esas alan ve bu çizgisini erkek egemen zihniyete karşı dayatan ve bu tutumunda direnen, ısrarcı olan ve bu doğrultuda mücadele eden kadındır. Lakin bu tutum ve duruş, tek başına, kadının erkek egemen zihniyetinden kurtuluşunu getirir mi? Erkekle eşitlenmesini sağlar mı? Bu soruya olumlu yanıt vermek mümkün değildir.

Kadınlar insanlık ailesinin yarısını oluşturur. İnsan yaşamının, türümüzün devamlılığının olabilmesi kadın olmadan düşünülemez bile. Ancak dünyamızda hemen neredeyse tüm toplumlarda kadın cinsi erkek cinsine göre dezavantajlıdır. Bazı toplumlarda daha az ezilse de genel olarak baktığımızda erkeğe göre daha fazla sıkıntılar çeken, kısıtlı olan, ezilen ve daha fazla sömürülen kesimdir. Kadın olmadan erkek cinsi olamaz(dı). Erkek olmadan da kadın cinsi olamaz(dı). Peki madem ikisi de yaşam için ve var olabilmek için bu kadar önemli ve olmazsa olmaz ise neden taraflardan biri bir diğerine göre daha dezavantajlı bir yaşamı sürdürmeye mecbur kalmıştır ? Kadın neden ezilmektedir? Neden ikinci sınıftır? Neden erkeğin egemenliği, hem zihniyet olarak ve hem de pratik yaşamda söz konusudur?

Daha basit olarak ifade edersek erkeğin borusu neden ötmektedir? Kadın bu günkü konumuna nasıl geldi ve buna nasıl mecbur ve mahkum edildi? Erkek cinsini toplum yaşamında belirleyici ve egemen kılan, bu konum ve statüye çıkaran esas neden nedir? Bütün dünyada kadınların süren eşitlik mücadelesi neden sonuç alamamaktadır? İnsan türünün yer küremizde ortaya çıktığı başlangıç bölümünde kadın egemen olan, toplum yaşamına yön veren ve belirleyen cins iken o üstün ve egemen konumunu neden ve nasıl yitirdi? Ezilen cins olma konumu nasıl ortaya çıktı? Cinslerden birinin ötekine göre egemen ve baskın olmasını koşullayan somut nedenler nelerdir? Ve bu ezilen konum ve statüsünden tam olarak nasıl çıkabilir? Kadın cinsi örgütlenerek, gösteriler yaparak, yada rica ederek, yada radikal protestolar vb. yaparak ezilen konumundan kurtulabilir mi ? Tahta oturmuş ve konmuş olan erkek cinsi bu saltanatından ve üstün halinden basit protestolardan dolayı vazgeçer mi? Tahtından iner mi ? Daha da önemlisi kadın cinsi tümel ve genel olarak erkeğin oturduğu tahttan inmesini istemekte midir? Kendisini doğuran, var eden, yar eden kadına karşı erkeğin bu egemenlik hırsı, tutkusu ve düşmanca tutumunun sosyolojik ve psikolojik kökenleri nereye dayanmaktadır.

Hıristiyan Avrupa dünyası orta çağ başlarında üç asır boyunca kadının insan olup olmadığı hususunu tartıştıktan sonra kadının insan olmadığına ve cadı olduğuna hükmeden kiliseye uyarak yüzbinlerce kadını cadı olduğu ve erkekleri hasta ettiği gerekçesiyle engizisyona sevk etmiştir. Kendini var ve yar eden kadına karşı bu hunharca erkek tutumunu nasıl açıklamalıyız? Doğurduğu, ninnilerle büyüttüğü erkek cinsine karşı kadını boyun eğmeye mecbur bırakan çark nasıl kuruldu? Kadın bu utanç verici konumu, ikinci sınıf insan statüsünü nasıl kabullenmek zorunda kaldı? Neden ve nasıl özümsedi ve nasıl içselleştirdi? Bu yazı dizimizde insanlık tarihinin bu en köklü sorununa, insan türünün yarısını oluşturan kadın cinsinin mevcut eşitsizlik sorununa ekonomi politiğin ve sosyal psikolojinin yasaları düzleminde anlaşılır yanıtlar ve analizler yapmaya çalışacağız.

Devam edecek.

Doğan Karaağaç

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil