Ana Sayfa Yazarlar 12.05.2023 424 Görüntüleme

Yazar , Şair , Ressam, Aktivist. Evin Burası Platform Kurucusu

TÜNELİN SONUNDA IŞIK YOK… SADECE SEN KENDİN VARSIN.

Dünyanın bitmek bilmeyen berbat gündemine yapışık yaşarken,zamanı unutur muyuz?Bakış açımızı değiştirecek bir süreç yaşar mıyız diye düşünüyorum. Yaşamak,gri,çok gri son zamanlarda.Oysa bilirsiniz,özgürlük dürtüsü kalbe ekilmiş çiçek gibidir,kökü derinde ve çok sağlam.Bazen de kalpte çırpınan kuş gibidir.Ölçü birimi kanat değildir ama kürek kemiklerindeki iz bunun ne kadar yakın olduğunu hatırlatıyor insana,şimdi yeniden tam sığınmalık bir sözüm kondu dilimin ucuna;’Kendini kurtarmayı beceremeyini,kimse kurtaramaz.’ Bir Kadere mi….. Bir Kedere mi teslim olmuş durumdayız.Kaderin kedere gittiği bir çizginin üstündeyiz.

Deprem ve seçimler…Ülkemizin kaderinin kedere dönüştüğü zamanlardayız. Şubat ve Mayıs,çok değil üç ay içerisinde ülkemizin yaşadığı ve yaşayacağı farklı durumlar.6 Şubat sabahı bir cehenneme uyandı ülkemiz,15 Mayıs sabahınında bir cehenneme dönüşmemesi gerekiyor. Zaman dilimleri belki de bir aldatmacadır.Arkamızda bıraktıklarımızın bizi takip etmeyeceğine inanır insanlar.

Ülkem hayatlarımızın ajandasını kapattı 6 Şubat depreminde,yeni bir ajandanın ilk sayfasına not düşeceğiz 15 Mayıs sabahı. Bir gecenin her geceden farkını düşünürseniz bulamazsınız.Ama 6 şubat gecesi ile 14 mayıs gecesi asla bir önceki geceyle aynı olmayacak.Bana ne kadar derin veya detaylı düşünüyorsun diye söyleyebilirsiniz.Bu aslında benlik bir şey değil ki?Sizin ne kadar dibi görebildiğinizle ilgili.

Ben dibi bir çok insan gibi gördüm,Depremsonrası bir çok aileyi tanıdığımda,tv ekranlarında…yazılanlarda..çizilenlerde…Gelin size anlatayım. Çünkü biz unutmadık yaşananları, Bunu da yaptınız ya! Ahlaksızsınız… Yatacak yeriniz yok! Arabesk beyinleriniz bir felaketten, ancak bir film afişi çıkarabiliyor; o da Galeria apt,Hayat apt.’dan İsias Otel’den Ahlak yoksunusunuz… Yatacak yeriniz yok! Önce 7 kat enkazın dibine gömdünüz sonra destansı mucizeler, mutluluk senaryoları oluşturdunuz… Ahlak yoksunusunuz… Yatacak yeriniz yok! Can siperane çalışan arama kurtarma ekipleri arasında dahi ayrımcılık yaptınız. Onlar bizden, bunlar değil dediniz. Ahlaksızsınız… Yatacak yeriniz yok! Ağır travma altında yaşam mücadelesi veren 3 yaşındaki çocuğun başında belli bir ekibe naralar attırdınız. Talimatlarıyla, her ekip her kamu görevlisi her siyasi kendi korumaları kendi fotoğrafçıları kendi kameramanlarıyla süratle olay yerine intikal eder oldu. Adı hizmet oldu! Ahlak yoksunusunuz… Yatacak yeriniz yok! Sonunda o insanlar bile özveriyle yaptıkları işe; ben kurtardım, ben duydum, parmağını tutan bendim, babasına ayranı ben verdim, bas deklanşöre, (k)abartma tozu serper oldu.

Sağ kalana “güçlü çıktı”, can verene “ne yazık ki dayanamadı!” dediniz. Depremlerde olacaksa kaybın sadece kalp krizinden olması gerektiğini söylemediniz. Ahlaksızsınız… Yatacak yeriniz yok! Ebrar Apartımanından” yürek burkan bir hikaye” çıkarmayı becerdiniz; müteahhitin torununun ismini vererek yaptığı midye kabuğu, deniz kumu bina çöküvermiş de, yine gitmiş torunlar, anneleri… Kör talih! Ah dede vah dede, sen de ayaktasındır, yaptığın kepazelikten “yürek burkan bir hikaye” çıkaran medyanın da yatacak yeri yok!

Anlatsanıza o öksüz, yetim kalan bebeklere, yol arkadaşını kaybedenlere, evlatlarını yitirenlere; anlatsanıza Ayşe’ye on yıllardır denetlemedik, izin verdik diye. Elif’e, “annen öldü ama büyüyünce duble yolda gideceksin” desenize… 30-40 yıldır elbirliğiyle biz gömdük o insanları betona diye… Ahlaksızsınız… Yatacak yeriniz yok! Enkaz kaldırıldıktan sonra afiş de bekliyoruz sizden “Sevgili Depremzede Kardeşlerimiz Cenazeleriniz Devletimiz Tarafından Çıkarılmıştır. Güle Güle Ziyaret Ediniz…” Ahlak yoksunusunuz… Yatacak yeriniz yok!

Biz bunları gördük,duyduk,yaşadık… Ne çabuk unuttunuz. Seçim şarkılarına geçiverdiniz hemen.. Ne çabuk unutuverdiniz. Ayakkabı kutularını,gemicikleri… Ne çabuk unutuverdiniz Ananıda al git diye seslendiğiniz insanımızın artık analarının olmadığını. Ne çabuk unutuverdiniz Kızının elini üç gün bırakmayan babayı. …… Pazar günü oy kullanacak ülkem insanı bunları hatırlayın oldumu. Çünkü ülkem hala yangın yeri. Hani bir Afrikalı bir annenin sözü var ya ; ‘Size özgürlükten önce ekmek gerek’diyen Batılı’ya Afrikalı kadının cevabı: ‘Konuşma özgürlüğüm olmazsa,ekmeğimi kimin çaldığını nasıl söyleyeceğim’ İşte tam bu sözü yaşayan bir ülkeyiz artık ve 15 Mayıs sabahı ekmeğimizi çalanı,üç gün evladının elini bırakmayan Mesut babanın sessizliğini,….SÖYLEYEBİLMEK İÇİN , ÖZGÜRCE YAŞABİLMEK İÇİN, BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ DİYENLERE,BİR KEREDEN BİŞEY OLUR DİYEBİLMEK İÇİN…. BEN DOKTOR ÖNLÜĞÜMÜ ÇIKARIP ASINCA HALA DOKTORUM AMA SEN KOLTUKTAN İNİNCE HİÇ BİR ŞEYSİN DİYEBİLMEK İÇİN

…….

‘Yeniden çiçeklenir belki ülkem Gök yeniden giyinir mavilerini

……

Yüreğimizin bir yanı acılı da olsa bir yanı sevinç dolar’dizleriyle ‘Belki Yeniden’diyen Afşar Timuçin’in şiirini bağıra bağıra söyleyebilmek için, Pazar günü bunları unutmayın oldu mu! Ben ,ne mi yapacağım: …hiç bıkmadan kulağına fısıldayacağım insanlara,yazacağım,çizeceğim.. …’Çevreni zehirli bir sarmaşık gibi saran cehaleti yenebilirsin’.. …’Doğayı kurtarabilirsin’.. …’Hayatının aşkını bulabilirsin’.. …’Çocuk sahibi olabilirsin’.. …’Geleceğine sülük gibi yapışmış düzeni değiştirebilrisin’.. …’Savaşları sona erdirebilirsin’.. …’Düşüncenin önündeki duvarları yıkabilirsin’… …’Herkes VAZGEÇ dediğinde ben bir kez daha deneyeceğim diyebilirsin’..

Başını göğe çevir.Maviye..aya..yıldızlara..kulağında ‘Güzel günler göreceğiz,güneşli günler’ diyen ozanın sesi.Pazarda çocuğuna muz alamayan babanın çaresizliğinde,bebeğinin enkaz altından çıkarılmasını bekleyen annenin pır pır eden yüreğinde,dövülüp çöpe atılmış bir trans bireyin kırık dökük bedeninde,bir kadının başörtüsünden göründüğü için yolunan saçlarında,adalet arayan bir gazetecinin bakışlarında,fidan gibi bir gencin kaygılı gözlerinde…. O sandığa atacağın zarfta görmelisin özgürlüğü… Ben görücem her zaman gördüğüm gibi. Ve haykıracağım karanıklara;

‘DUBLE YOLLARINIZ SİZE GİRSİN

TÜNELİN UCUNDA IŞIK YOK,

BİZ IŞIĞIZ

IŞIK BİZİZ.

Sevgiyle…

12/Mayıs/2023

Yeşim Akıncı yesimakinci_68@hotmail.com

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

MAĞDURLARIN MAĞDURİYETİ

MAĞDURLARIN MAĞDURİYETİ

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil