Ana Sayfa Yazarlar 16.05.2023 591 Görüntüleme

1985 yılında Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Lisans, 1989 yılı Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Lisans mezunu. Konya, Hakkari, Safranbolu Devlet Hastanelerinde Diyetisyen olarak çalışıp, 2005 yılında emekli oldu.

HÜZÜN

İsteğimizi elde edememe neticesinde yüreğimize yerleşen duygu. Bir bozum olma durumu. Ansızın bir afallama ile birlikte bir yerlere sığamama iç güdüsü. Hemen akabinde karamsarlık hali. .

Siyaset günlük yaşamımda çok da ilgilendiğim bir konu olmasa da kişisel olarak geldiğim nokta, senin tercih ettiklerin kaybediyor öyle ise kaybetmesini istediğine oyunu verebilirsin oldu. Bir nevi totem gibi, fakat daha da ziyade boş oy vermeği dilemişimdir kitlesel olarak. Belki o zaman siyaseti yapanlara, seçmenin bir müeyyidesi neticesinde ,silkinip kendilerine gelmeleri fırsatı yakalattırılabilir, kim bilir ! Benim orta okul ve lise dönemlerim okulda öğretmenlerin yoğun olarak siyaset yaptığı bir dönemdi. Her öğretmen kendi ideolojisine uyan öğrenciler yetiştirmek istiyordu. Biraz beyin yıkama durumları ! Biz öğenciler de onlara uygun kelimelerle sınav kağıdı doldururduk. Kimisine daha eski zamanlarda kullanımda olan kelimeler, kimisine yeni tedavüle girenler tercih edilirdi. Niye böyle yapardık acaba ? Tersini yapsaydık ne olurdu ? Nabza göre şerbet durumları ! Bizi öğretmenlerimizin bu tutumundan babam kurtardı. Hergün eve geldiğimizde derslerde beynimize sokulanları yumurtlardık. Babam da uzun uzun her ideolojinin zayıf eksik yönlerini bize göstermeğe çalışır doğru ve haklı olduğu yerlere de vurgu yapardı.

Böylesine yoğun ideoloji ütopyalarının beyine yerleştirildiği zamanlarda beynimiz de biyolojik olarak gelişmesini tamamlıyordu ve tamamladığında da bu ortamın içindeydik. Biliyoruz ki beyin 18 yaşında tepe noktaya ulaşır. Beyinlerinin tepe noktasına ulaştığı zamanı böyle bir atmosfer içinde geçirmiş olanlarda, en ilgilenmediği anlarda bile olan bitenle, ama olması gerekenin ne olduğuyla ilgili fikri, otomatiğe bağlanmış gibi oluşuyor zihninde. Siyasetin en dışında olduğunu düşündüğün zamanlarda dahi çok içinde olduğunu görüyorsun. Her zaman her durumda söyleyeceklerin oluyor. Söyleyeceklerinin olması güzel bir durum olmakla birlikte dinleyeni bulmak güç. Dinleyeni olmayan bir söyleminse ne önemi olabilir ?

Sevgilerimle

Dyt.Güner Erbay

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil