Sevgili okurlar bu yazımda sizlerle yabancı seviciliği, yabancı hayranlığı üzerine sohbet etmek istiyorum.
Yaşamda gözlemlediğimiz bir davranış kalıbı ve psiko- sosyal eğilim de yabancı olan şey ya da şeylere karşı hayranlık, inanma, önemseme ve benimseyip yüceltme eğilimidir. Bu yabancı hayranlığı bir sav degil bir olgudur. Hiç kuşku yok ki başka ulus ve toplumlardan bilim , sanat , edebiyat vb. alanlarda önemli çalışmalar yapmış, eserler yaratmış kimlikler ve kişilikler pek çoktur. Ve her biri tabi ki önemli ve kiymetlidir. Buna bir itirazımız yok tabi ki. Burada irdelemek istediğimiz şey ya da itiraz noktamız yabancı bilim ve sanat insanlarına değer verilmesi değildir. Kendi bünyemizden olan bilim, sanat, düşün insanlarının yabancı olanlarla aynı ve eşdeğer düzeyde önem görmemeleridir.
Yabancıyı önemserken kendimizi neden önemsiz görürüz? Daha doğrusu yabancıyı görüp yüceltirken kendimizden olanı – ya da doğrudan söylersek kendimizi neden küçümser, gòrmek istemez ve neden önemsemeyiz? İrdelemek istediğimiz husus bu boyuttur. Yabancıya karşı hayranlık aslında bilinmeyene karşı edilgen ve ürkek olan insan doğasının bir refleksi ve temel eğilimidir. Burada yabancı sözcüğü bir bilinmeyeni, aşina olunmayanı ifade etmektedir. Genelde insan bilmediği, tanımadığı şey ya da şeyler karşısında her zaman bir ürkeklik, çekingenlik ve hayranlık içinde olur. İnsanımızın yabancı değerlere hayranlığı tümüyle insan doğasının bu özelliği ile alakalıdır.
Halbuki yabancı olan bir değerin bizden olan bir değerden çok da fazla bir yanı ve özelliği yoktur. Kendimize güvensizlik, kendimizi küçümseme bir mütevazilik değildir. Aksine yabancı olana hak ettiğinden fazla değer vermekle alakalı bir durum ve sonuçtur.
Kendimizi küçümsemek, yabancıyı yüceltme çabası ya da yaklaşımı aslında içinde bulunduğumuz küçüklük kompleksini ifade etmektedir.
Sosyal medya paylaşımlarına baktığımızda bu çıplak gerçegi görürüz. Neredeyse herkes yabancı bir ünlünün söz ya da yazılarını örnekleme, alıntı yapma, refere etme çabası içindedir. Kendimize ait bir şey bir değer yok mu? Kendimizden, bizden olan bir değere neden pek fazla atıfta bulunulmaz da yabancı olana atıfta yarışılır. Sevgili okurlar özgüvenimizin yüksek olması gerekir. Özgüvenimizi yükseltmeliyiz. Yabancı olan bir sanat ve bilim insanının da bizler gibi olduğunu, sancılarıyla, sıkıntılarıyla, bunalım ve buhranlarıyla yaşayan biz gibi birer insan olduklarını unutmamalıyız. Küçük bir araştırma yapıldığında görülür ki uluslararası üne sahip yabancı onlarca sanat , bilim ve düşün insanı girdiği bunalımlar sonucu kendi yaşamına son vermiştir. Bunu niye belirtiyorum? Çokça öykündüğümüz, sözlerini alıntılamada ve atıfta bulunmada fazlaca arzulu olduğumuz insanların da bizler gibi birer sanat, bilim ve düşün emekçisi olduklarına dikat çekmek için. Kendimizin ve toplumumuzun bağrından çıkan sanat bilim ve düşün insanlarımızın da değerini en az yabancılar kadar bilmeliyiz. Önemsemeliyiz ve değer vermeliyiz.
Yeni yazılarda buluşmak üzere.
Doğan karaağaç
7 Temmuz 2023