Ana Sayfa Yazarlar 24.10.2023 481 Görüntüleme

Şair , Yazar

Ne Kadar İnsanlaştık ?

Sevgili okurlar hepimiz zaman zaman belgesellerde hayvansal yaşamı izleriz. Bir geyik gurubunun yada başka bir hayvan gurubunun yaşam sahası olarak üstlendiği bir alana gelen Aslan ya da daha başka güçlü bir türün nasıl davrandığını hatırlayınız. Büyük bir saldırganlıkla yöre sakinlerini nasıl darmadağın ettiğini, yakaladıklarını nasıl da boğazını sıkıp nefessiz bırakıp öldürdüğünü ve büyük bir iştahla nasıl yediğini izlemişsinizdir.

Belgesellerdeki bu gerçeklik doğada doğal olanı anlatmaktadır. Doğa ile uyumlu türlerin normal yaşamını ifade etmektedir. Güçlü olan güçsüzü yer. Büyük küçüğü ezer. Güçlü olmayanın yaşama şansı yoktur. vb. Bu bir orman yasasıdır. Hayvan türleri ve bu türlerin birbiri ile ilişkileri bakımından orman yasasına göre yaşamalarında anormal bir durum yoktur. İnsan türü için durum böyle olabilir mi? Türümüz hayvanlardan üstün ve farklı olduğunu iddi etmektedir. Gerçekten de tabiatla uyumunu bozan, bilişsel anlamda sıçramalar yapan, dil geliştiren, yazıyı icad eden, enerjiyi üretmeyi ve dönüştürmeyi başaran, uygarlıklar inşa eden ve son zamanlarda uzayda turlar atan, yapay zeka oluşturarak yeni bir büyük hamleye hazırlanan, ölümsüz yaşamı başarmanın eşiginde olan insan türü kendi arasındaki ilişkilerde insanlaşma iddiasına denk bir yasayı geliştirmeyi neden başaramamaktadır? İnsanların, toplumların ve devletlerin bir birleriyle ilişkilenmelerine baktığımızda halen ve tümüyle etkili ve geçerlilikteki yasanın ağırlıklı olarak halen orman yasası olduğunu apaçık görmekteyiz.

Güçlü olanın borusu ötmektedir. Güçlü olanın dedigi olmaktadır. Güçlü olanın her yaptığı zulüm yanına kar kaldığı gibi kendisinin hanesine itibar ve saygınlık olarak yazılmaktadır. Yani orman yasası tam olarak insan toplulukları arasında da geçerliliğini korumaktadır. Peki insan olduğumuz, hayvanlardan farklı ve üstün olduğumuz savı ve iddiasını nasıl anlamalıyız? Bu iddianın doğru olup olmadığının bir sınamasının, test edilmesinin bir olanağı var mıdır? Elbette ki bu iddianın bir sınanması ve sağlaması yapılabilir ve zaten her gün insan toplulukları içinde ve devletler arası ilişkilerde bu görülmektedir.

Sevgili okurlar İnsanlaşma süreci devam etmekte olan bir süreçtir. Tamamlanmış bir süreç değildir. Ve insanlaşmak dediğimiz şey öyle belirlenemeyecek, ölçülemeyecek bir şey de değildir. Soyut bir kavram olmayıp somut ve olgusaldır. İnsan soyunun ne kadar insanlaştığı sorusu insan soyunun orman yasalarından ne kadar uzaklaştıği ile ölçülebilen olgusal bir durumdur. Orman yasalarından ne denli uzaklaşılmışsa o denli ve o düzeyde bir insanlaşma gerçekleşmiştir diyebiliriz. Orman yasalarının en üst düzeyde yaşanmakta olduğu ise inkara ve itiraza gelmez bir gerçekliktir. Amerika – İsrail ile Filistin savaşına bakmak bile bizlere insanlaşmanın bütün dünyada hangi aşamada olduğunu göstermeye ve kavratmaya yeterli bir örnektir. Güçlü olan güçsüzü yutmaya devam ettiğine göre orman yasaları yürürlükte ve yaşanmaktadır. Bu da gezegenimizde henüz insanlaşmanın alt- geri bir aşamasında olduğumuzu kanıtlamaktadır. İnsan soyunun orman yasalarını aşarak insan olma iddiasına denk düşen bir hukuku ve ana yasayı( insan olma yasasını) geliştirmesi umudu ile hoşça kalın sevgili okurlar.

Doğan Karaağaç

24 Ekim 2023

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil