DOLAR
Alış: 34.75
Satış: 34.89
EURO
Alış: 36.63
Satış: 36.78
GBP
Alış: 44.24
Satış: 44.57
BU DİL SİZE HİÇ YAKIŞMADI SAYIN GENEL BAŞKAN
Siyaset toplumu idare etme, toplumda oluşan çatışmaları uzlaştırabilme sanatıdır.
İşte o yüzden her babayiğidin harcı değildir.
Bugünlerde, siyasette seviye yine yerlerde. Liderler için sevgi dilini kullanmak çok mu zor? Üzülerek görüyorum ki,
her seçim öncesi bu dil sürekli kirleniyor. Seviye daha da düşüyor.
Oysaki, siyaset akılla, dille, bilimle yapılır. Toplumun tüm kesimlerini kucaklamak siyasetçinin en öncelikli ilkesi olmalı. Siyasette sözün önemi büyüktür. Siyasetçi dürüst olursa, ilkeli olursa tutarlı olursa, halkına güven verirse kazanır. Saygınlığı artar.
Siyaset biliminde seviyesizliğe yer yoktur!
Siyaset bilimi; metodolojik olarak çeşitlidir. Psikoloji, sosyal araştırma ve bilişsel sinirbilimden kaynaklanan birçok yöntemi benimser. Yaklaşımlar pozitivizm, yorumculuk, rasyonel seçim teorisi, davranışçılık, yapısalcılık, postyapısalcılık, felsefi gerçekçilik, tarihsel kurumsallık ve çoğulculuğu içerir.
Mide bulandıran bir başka konu; Dün birbirlerine en ağır hakaretleri edenler, bugün can ciğer kuzu sarması.Menfaat sözkonusu olduğunda, bütün insanı değerler; ilkeler, onur, gurur haysiyet hepsi unutuluyor.
Siyasette; şiddet söylemi, nefret, aşağılama, itibatsızlaştırma, küçük görme, alay etme…Ne ararsan var.
Nedir bunlar? Yakışıyor mu koca koca insanlara. ayıptır ayıp!
Biri çıkıyor
“Bazı parmaklar kırılacak, ben o parmakları kırarım” diyerek şiddet söyleminde bulunuyor.
Bir diğeri babası yaşındaki adamlara keratalar diyor.
Çiçeği burnunda, eczacı genel başkanın kullandığı kelime
KERATA nın 3 anlamı var.
– Karısı tarafından aldatılan erkek
– Ayakkabı çekeceği
– Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü
Keratalar diye hedef aldığı iki lider; kendisinden küçük değil, biri babası, diğeri dedesi yaşında. Ayakkabı çekeceği de olmadığına göre!
Kelimeyi kullanmadan önce keşke anlamına baksaydı.
Bıktık usandık artık bu seviyesiz siyasetten.
Sözüm tüm siyasilere, başta liderlere tabii. Toplumu germenin kime ne faydası var?
Seviyesizleşme, aşağılama, hakaret, suçlama, küçük görme, itibarsızlaştırma, ayrıştırma, kutuplaştırma, kasetlerle tehditler, olumsuz algı yaratma çabaları…
Ne oluyoruz?
Siyasetçiler neden ısrarla nefret dilini kullanıyorlar ve seviyeyi düşürüyorlar?
Onlarca örnek var. Birbirlerine açtıkları çok sayıda hakaret davası var. Bunları burada yazarak okuyucuya saygısızlık yapmak istemem. Halkına saygısı olan bir lider siyasetin seviyesini bu kadar düşürmez. Dilini bu kadar kirletmez,
Gündem değiştirme, algı yaratma, ayrıştırma, kutuplaştırma, gibi tehlikeli yöntemler de ısrarla kullanılıyor.
Bu da, ülkemiz üzerinde kötü emelleri olan emperyalist güçlerin ekmeğine yağ sürüyor.
İktidar uğruna insanları germek, toplumu huzursuzluk ortamına çekmek siyasetin yöntemi olmamalı.
Çok partili döneme geçtiğimiz 1946 yılından buyana kimler geldi, kimler geçti.Türk siyasetinin dili hiç bir dönemde bu kadar kirlenmemişti. Geçmişte de, mecliste vekillerin; küfürlü, tekme yumruklu kavgalarına şahit olduk. Fakat liderler hiç bir zaman birbirlerine şimdi olduğu kadar düşmanca saldırmamış, bu kadar çirkin kelimeler kullanmamışlardı. Her zaman eleştiriye tahammül ve hoşgörü hakimdi.
Eski Türkiyede liderler TV lerde milletin huzuruna çıkıp, medenice tartışırlardı. Millet keyifle izler ve kararını verirdi. Şimdi öyle mi?
Onların yerine
nereden türediği belli olmayan bir sürü yandaş, yalaka gazeteci müsveddesi kadrolu eleman gibi sürekli ekranlarda.
Körler sağırlar birbirini ağırlar misali.
İktidarında, muhalefetinde silahşörlüğünü bunlar yapıyor. Aynı suratları görmekten bıktık artık.
Bunlar yetmez gibi birde, çok bilmiş yandaş araştırma şirketi sahipleri var. Adamlar her konuda ahkam kesiyor.
Liderlerin; rakiplerine çamur atarak küfrederek saldırmak yerine, ülkenin sorunlarını nasıl çözeceklerine yönelik projelerini anlatmaları gerekmez mi?
İlyas Erbay.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
ABD VE İSRAİL MEMNUN, BİZ DE MEMNUNUZ !
-
KENDİMİZLE YÜZLEŞMEK
-
EMEKLİLERİ AÇLIĞA VE YOKSULLUĞA MAHKUM EDEN REFORM !
-
MODA DİYETLER
-
TEŞEKKÜR ETMEKTEN ZARAR GELMEZ
-
MAMACI DEDİKLERİNİZ SİZİ SATIN ALIR
-
YÜZDE KAÇ VEREYİM ABİME !
-
KUŞADASI CHP’YE YENİ KATILIMLAR
-
KUŞADASI GÜNDEMİ
-
TÜRKİYE BU KONUDA DA AÇIK FARKLA LİDER !
-
ÜÇ GAZETECİNİN HAYALİ MEKTUBU
-
BELEDİYE HİZMETLERİNİN AKSAMASI KİMİN İŞİNE YARAYACAK ?