İnsan Kuşadası siyasetine baktığında hâlâ bazı siyasi isimlerin kendisini kanaat önderi veya büyük güç olarak zannetme yanılgısını, maalesef bugünde gösterdiklerini, yaptıkları açıklamalarla üzüntü ile izlemekte görmekteyiz.

Oysa ki Kuşadası çoktan büyümüş, 80’ler ve 90’ların kişi, aile, mahalle ve dernek güç siyaseti 2004’den sonra tamamen bitmiş, büyüyen nüfusla birlikte artık aynı İstanbul, İzmir, Konya vb. kentler gibi, Ada siyaseti de partisel güç eksenli bir sosyal kimliğe bürünmüştür.

Bu da yaklaşan yerel seçimlerde, iki partinin önünü açmakta Chp ve Ak parti arasında bir seçim geçeceğini, ancak ve bana göre de Chp’nin bu seçimi rahatlıkla kazanacağını genel seçim sonuç göstergesiyle de söyleyebileceğimizdir.

Daha da net şöyle ifade etmek gerekirse, yüzlerce gencin, binlerce emekli göçünün yerleştiği Ada’da, ilk kez oy kullanacak seçmenlerin, bu seçimde de herkes gibi yalnız BİR oyu olduğudur. Kimse veya özellikle bazı “bey oğulları” ve adalı geçmiş siyasi liderler kendisini bir güç olarak görme takıntısından, kanaatimce artık kurtulmaları gerektiğidir.

Çünkü Ada siyaseti yani Kuşadası o bildiğimiz eski kasaba olmadığı, olmadığı gibi de kasaba ve algı politikasının günümüzde tutmadığı itibar görmediğidir.

2024 yılı yaklaşan Kuşadası yerel seçiminde ise herkes gibi “benim BİR oyum” sadece BİR gücüm vardır. Netice zaten kim olursa olsun aşikardır.

Zihni Gaymalı