Yerel seçim sonuçlarına dair çeşitli tahminler yapılıyor...

Ben tahminden ziyade, somut bazı gerçeklere değinmek istiyorum..

Şu soruyu sormak gerekiyor.

31 Mart 2024 yerel seçiminin sonuçlarını hangi olgular belirleyecek?

Adalıların ittifakı mı, Ada’ya pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle göç ile gelenler mi?

Ben;  pandemi, deprem ve ekonomik kriz ile gelenlerin seçim sonuçlarını belirleyeceğini düşünüyorum…

Ülkemizdeki artan pahalılık, Kuşadası gibi metropollerden daha küçük kentlere göçü zorunlu hale getirdi…

Pandemide ve depremle birlikte kıyı kentlerinde yaşamanın cazibesi daha da arttı…

Göç ile gelenler, doğaldır ki siyasi aktörlere değil, ideolojilerine oy kullanacaklar…

Daha özgür, daha rahat yaşamak ve ekonomik krizi daha hafif hissedebilmek adına oy verecekler.

Adayların Adalı olup, olmadığına bakmayacak…

Adayların hangi aileden, hangi soydan geldiğini araştırmayacak..

Eskiden kız verirken bunlar araştırılırdı..

Şimdi kız verirken bile bunlar araştırılmıyor…

Damadın iyi bir işi var mı, evi var mı, geliri nasıl bunlara bakılıyor…

Yani özetle şunu söylemek istiyorum…

Kuşadası’nda Adalı olmak bir şeref olarak görülebilir…

Özel duygular da hissettirebilir...

Ancak, oy verecekler buna değil, hangi konutta oturduklarına, ne kadar gelir kazandıklarına, aç mı yoksa tok olup olmadıklarına bakarak oy kullanacak..

Mevcut merkezi iktidar insanları işsiz ve aç bıraktı..

Kuşadası’na göç edenler de durduk yere göç etmedi…

İşte, 31 Mart 2024 seçimlerinin sonucunu pandemide, depremde ve ekonomik krizde mağdur edilmiş insanlar belirleyecek..

Elbette, Adalılar buna tepki gösterebilir, ki bunu da kısmen gözlemliyorum…

Ancak, siyaset biraz da ekonomi ve coğrafya bilgisi gerektiriyor…

Benim siyasi, ekonomi ve coğrafi bilgim, göç ile gelenlerin adaylara bakmaksızın verdikleri oyların sonucu belirleyeceği yönünde…

Son beş senede köprülerin altından çok sular aktı…