Kuşadası’nda esnaf profili değişiyor.

Özellikle yeme içme sektörüne depremden sonra Kuşadası’na yerleşen depremzedeler damgasını vuruyor.

Açmış oldukları işletmeler ile hayata yeniden tutunmaya çalışıyorlar.

Bir süre, Kuşadası’ndaki otellerde mutfak görevlisi olarak çalışıyorlar, daha sonra şefliğe kadar yükseliyorlar.

Özellikle Hatay bölgesinden gelenler, ellerinin lezzetini Kuşadası’nda hissettirmeye devam ediyor.

Biraz daha kendini geliştirenler ise, işyeri açıyor, şanslarını bu şekilde deniyorlar.

Aslında Hatay lezzetlerinin pek çoğunu tanıyoruz.

İçli köfteler, pideler, kebaplar, dönerler ve acılı mezeler unutulmaz damak tatları olarak hep aklımızda.

Ancak, işletmecilik anlamında hiç bu kadar yakınımızda olmamışlardı.

Kuşadası’nın geçmişine bakılırsa; İtalyan, Fransız, Çin mutfaklarının yer aldığı işletmeler tek tük de olsa vardı..

Şimdi bu mutfakları temsil eden işletmeler kalmadı diyebiliriz..

Hatta daha ileriye gidersek, pizza ve hamburger kültürümüzün bile kalmadığını söyleyebiliriz. 

Bunun nedeni ise HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ…

HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ devam ettiği sürece, yemekleri ile ünlü ülkelerin mutfaklarını tanımamız mümkün olmayacak..

Dikkat ederseniz Çin Lokantaları bile kapandı..

Eğer depremden mağdur olan Hataylılar olmasa, Kuşadası’nda yeme içme sektöründe büyük bir boşluk yaşanırdı.

Bu anlamda depremin üzerinden bunca süre geçti…

“Neler değişti” diye soracak olursanız, evinde oturan Hataylı kadınlar depremden sonra Kuşadası’nda işletmeci oldu diyebiliriz.

Bu soruyu “Kuşadası’nda neler değişti” şeklinde de sorabilirsiniz.

Kuşadası’nda da ekonomideki deprem dışarıda yeme içme kültürünü değiştirdi…