Kuşadası’nın kronik sorunları var, yıllardır hep sözünü ettiğimiz sorunlar.

Uyuşturucu, fuhuş ve kolay yoldan para kazanma, diğer adıyla rant, yüksek kira ve devirler.

Bu dört sorun toplumları aşağıya çeken, batıran sorunlar da aynı zamanda.

Kuşadası’nda da toplumsal duyarlılık bu dört devasa sorun nedeniyle kolay kolay oluşamaz, düşüncesindeyim.

Bu dört sorun sosyal hayata hakim olduğu müddetçe, kimse kamu görevi yapmak istemez, emek verme gereği duymaz ve toplumsal gelişim bu nedenle de yaşanamaz.

Bu dört sorun, başta da söylediğim gibi kronikleşmiş…

Herhangi bir süreçte kısa zamanda değişmesi çok kolay değil…Küçücük evlerin fuhuş yuvası olarak kullanıldığı dönemlerden geçtik…Bunlara bir dönem günübirlik turizm deniliyordu…Şimdi devlet üzerinden az da olsa denetlenebiliyor olsa da, yine de el altından yaşanmakta.

Bu nedenle araya şiddet ve silahlı çatışmalar giriyor.

Biz, alacak verecek meselesi diye haberleştiriyoruz.

Ancak, pek çoğunun altında yukarıda saydığım 4 sorun var..

Bu sorunlar 40 yıldır devam ediyor, yeni bir sorunmuş gibi göstermek büyük hata olur.

Bu sorunları yerel yönetim ile ilişkilendirmek ise haksızlık olur.

Zamanında yerleşmiş, kökleşmiş meseleler bunlar.

Bir haftada iki kez silahlı çatışma haberi vermemizin nedeni ise bu kökleşmiş sorunların dal ve budak sarması…

Giderek dalları, budakları mahallelerimizin ara sokaklarına kadar uzanan silahlı çatışmaların kökeni araştırılmalı.

Kökündeki sorunlara dikkat çekilmeli, bunlar saptanmalı.

Uyuşturucu, fuhuş, rant ve yüksek kira/devirler tek tek masaya yatırılmalı…

Daha da derine batmamak için önlemler alınmalı.

Bu önlemler sadece polisiye önlemler olursa, sorun çözülemez düşüncesindeyim.

Kuşadası halkını top yekun mücadeleye davet etmek ve toplumsal dayanışma ile bu zor günleri aşmak zorundayız.

Evinde oturan kadın, kahvede oturan adam bu meseleleri önemsemeli, broşür ve kitapçıklarla halkı uyuşturucu, fuhuş ve rant şebekelerine karşı uyanık olmaya davet etmeliyiz.