Kuşadası İYİ Parti İlçe Başkanı Behçet Alp, Ömer Günel’e ithafen “sosyal medyadan sildiğim paylaşım yok , yazıp da sildiğimi ispat etmezsen namertsin” demiş.

Oysa, hepimiz biliyoruz ki, 31 Mart seçim gecesi Behçet Alp, SLK Haber sahibi İbrahim Akbulut’u da yanına alarak, Akbulut’un darp edilmesi olayını Ömer Günel’e mal etmeye çalışmıştı. Bu yönde videolar yayınlamıştı.

Bunları ertesi günlerde sildi.

Bunları sildiğini Kuşadası’ndaki herkes gördü, peki neden ısrarla silmedim, demekte…

Bunlar çok ciddi videolar, Behçet Alp ileri geri konuşurken birisi arkadan Ş…..z Ömer Günel diye bağırıyor ve bu videoda açıkça duyuluyordu.

Suç delili olabileceği için Behçet Alp bu videoları silmek zorunda kaldı..

Şöyle toparlayabiliriz…

Behçet Alp paylaşımını silmedi, silmek zorunda kaldı…

İkisinin arasında büyük fark var.

Behçet Alp, özgür iradesi ile silmedi, ceza almamak için sildi..

Sonuçta Behçet Alp de bir hukukçu, öfkeyle paylaştığı şeyin suç olacağını bildiği için Ş…..z Ömer Günel diye bağırılan videoları kaldırmak zorunda kaldı…

Keşke bu tür şeyler hiç olmasa.

İnsanlar öfkelerine yenilmese, haddini aşan paylaşımlar yapmasa…

Sonra ne mi oldu?

Seçimden bu yana 7 ay oldu, SLK Haber bile bu konuyu bir daha gündeme getirmedi..

Eğer ben gerçekten darp edilmiş olsaydım, bu konuyu her gün gündemde tutar ve hakkımı arardım..

Siyasi eleştiri yapmak başka bir şey, “Ş….z Ömer Günel” tezahüratları başka bir şey..

Ne yazık ki, 31 mart seçimlerinde Kuşadası halkı kamplaştırıldı.

Bu kamplaştırma kin ve nefret siyaseti ile yapıldı.

Böyle bir siyasetin hiçbir kente faydası olmaz.

Kuşadası’nı gerçekten sevenler, kin ve nefret siyaseti yapmaz…

Kimsenin şerefi ve namusu ile oynanmamalı.. Siyaset bu değil…