Kuşadası’nda yerel basının odak noktası olmak o kadar kolay değil..

STK’lar ve kurumlar basının odak noktası olmayı başarabilmeli…

Basın mensupları etkinliklere neden gelmiyor diye sorgulamak, suçlamak çok kolay..

Neden gelsinler, siz normalde kaç basın mensubunu tanıyor, selam veriyor, etkinlik dışında da insani ilişki kuruyorsunuz ki..

En ufak bir hatasında kınama açıklamalarında bulunup, en ufak bir toleransı dahi çok görenler var…

Bu anlamda; basın mensuplarının her etkinliğe, her basın açıklamasına gelme gibi zorunluluğunun olmadığını ifade etmek isterim.

Kadın Platformu, Gülistan Doku ve Rojin ile ilgili basın açıklaması için bugün saat 12.00’de Kaya Şavkay Meydanı’nda olacaktı.

Kaç basın mensubu gitti, bilmiyorum, benim gitmediğim kesin…

Kuşadası’nda tek kınadıkları gazeteci benim, hem de ufak bir tanımlama hatası (!)nedeniyle…

Bu tür basın açıklamaları için basına uygun oldukları zamanı sorduklarını hiç görmedim…

Tabi, basın onlar için maraba…

Gel denilince gelinecek, git denilince gidilecek, onların istediği tanımlamalar yapılacak…

Oldu, ağam görürsem söylerim…

Buradan özetle şunu söylemek istiyorum..

Basın mensupları ile insani ilişki kurun, onlara insan muamelesi yapın.

Hataları olabileceğini onların bir makine olmadığını kabul edin…

Tabi bu söylemlerimi aile olarak gördüğüm okuyucu kesimler için değil de, kendilerini az çok bilenler için söylüyorum…

Basın açıklaması duyurusu yapmadan önce Meteorolojiye bir bakın hiç olmazsa…

Gerisi gelir…