Ana Sayfa Yazarlar 24.01.2025 190 Görüntüleme

1985 yılında Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Lisans, 1989 yılı Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Lisans mezunu. Konya, Hakkari, Safranbolu Devlet Hastanelerinde Diyetisyen olarak çalışıp, 2005 yılında emekli oldu.

YANGIN

Orta son sınıfı ve liseyi Bolu’da okumuştum. Üniversite boyunca da ailem Bolu’da olduğu için Ankaradan sık sık gidip geldim. Böylece hayatımın on yılı Bolu’da geçti diyebilirim. Birkaç gün önceki yangın, zihnimde Bolu ile ilgili bir anımı canlandırdı.

Saat gece yarısını geçmişti. İlaç alerjisi olmuştum ve her nedense kaşıntı ve derideki kabarıklıklardan başka eklemlerimde gezici şiddetli acımalar da oluştu. Düzgün uyumam mümkün değildi. Yine uykumdan uyanmış, gözlerim öylece açık yatarken birden bir patlama oldu. Ardından birbiri peşi sıra birkaç patlama daha oldu. Ne olduğunu anlayamadan sokaklar yanmaya başladı. Büyük bir sarsıntı ile bina sallanırken, basınçla bahçedeki ağaçların bazısı gövdesinden kırılarak uzaklara savruldu. Pencerelerimizin hepsi kırıldı. Mevsim kıştı, hava soğuk, yerler buzdu. Evimiz Ankara İstanbul yolunun hemen bir iki sokak altındaydı.

LPG taşıyan bir tanker, buzlu yolda kaymış, yolun kenarına devrilmiş! Şoför tankerin patlamaması için tankerin vanalarını açmış, gazı boşaltmış. Boşalan gaz, soğuk havanın da etkisi ile yukarı yükselememiş ve maalesef yere yakın olarak sokaklara dağılmış. Gecenin ilerleyen bu saatlerinde; hastası olan bir ev, soba yakmaya çalışırken, havadaki gaz alev alıvermiş! Patlamayla ne olduğunu merak edip, başını pencereden çıkaranların yüzleri yandı fakat ne yazık ki hasar bu kadarla bitmedi. Arka sokağımızda olan iki katlı bir ev komple yandı. Bu evin alt katındaki iki kişi de ne yazık hayatlarını kaybetti. Ölenlerin kurtarın bizi diyen çığlıklarını gecenin sessizliğinde hepimiz dinledik !!! Çaresizliği böyle deneyimlemek, nasıl acı bir şey tahmin etmek inanın çok zordur.

Oteldeki yangında neler olup bitti; neden böyle bir yangın oldu, neden önlenemedi henüz tam olarak bilemiyoruz. Kimisi öyle diyor kimisi böyle. Kesin olan şeyse bir çok insanın ölmüş olması! Bu acı gerçek önümüzde heyula gibi duruyor! Bu kadar çok insanın ölümünü kabullenmekte zorlanan zihnimiz, hiç değilse otelin dibine pencerelerin altına, battaniyeler tutularak atlayanlara yardımcı olunmaya çalışıldı mı diye merak ediyor! Kalplerimiz bir kişinin bile ölmesini kaldıramazken, ölenlerin çokluğu hepimizi derinden sarsıyor. Üzgünüz demek manasız geliyor. Milletçe bu son olsun diyoruz!

Dyt. Güner Erbay.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil