Ülkemiz kritik bir süreçten geçerken, hepimizin farklı farklı gözlemlerde ve yorumlarda bulunmamız son derece doğal...Ama yorumlarımızın somut bazı gerçeklere dayanmasına dikkat etmeliyiz…

Benim gözlemim, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gençleri meydana çağıran kişi olmadığı, tam tersi gençlerin meydanları kendi iradesi ile doldurduğu şeklinde.

Özgür Özel’in Saraçhane’ye sadece belirli bir yaş dilimini davet etmediğini, doğal sürecin böyle işlediğini düşünenlerdenim.

Süreç, gençlerin geleceğine sahip çıkma isteğiyle kesişmiş, ya da daha açık söylemek gerekirse, CHP ile ortak bir noktada buluşmuştur.

Öte yandan, gençlerin taşkınlık yapmaması ve polisle çatışmaması için CHP milletvekilleri olağanüstü çaba göstermiş, Aydın Milletvekili Evrim Karakoz da bu çatışmalara engel olmak isterken, gözünden yaralanmıştır.

Bu durumda, Saraçhane’deki çağrının bir merkez tarafından değil, yaşanan olayların etkisi ile kendiliğinden meydana geldiğini gördük, kimse böyle bir refleks beklemiyordu.

Gençler ülkenin geleceğine ve kendi geleceklerine sahip çıkmak istemekteler…

Bunun karşılığında bir bedel ödemelerini hiçbirimiz istemeyiz. Tutuklamalar, gözaltına alınmamalar doğru değil...İmamoğlu kadar tutuklanan gençlerle de dayanışma içinde olmalıyız.

Üniversite yıllarını tam da buna benzer olayların içinde geçirmiş biri olarak söylemeliyim, gençlik ateşi ile yapılan her eylem sonuçlarına göre değil de, nedenine göre değerlendirilmeli.

Gençler, neden sokakta sorusuna cevap bulmadan olayları değerlendirmek tek yanlılık olur.

Gençler gelecekleri olmadığı için sokakta.

Üniversite bitirmenin sorunları çözmediği daha da arttırdığı bir ülkede yaşadıkları için sokakta.

Gençler, yarınlarını göremiyor.

Öncelikle bütün bunları görüp, sonra evinize, okulunuza dönün demenin daha doğru olacağını düşünüyorum.