Ana Sayfa Yazarlar 11.08.2025 639 Görüntüleme

Klinik Psikoloji YL-Danışman

Bir Çocuğun Görünmez Yaraları – 13 ‘’Bu elbise bana çok mu büyük ?’’

Yaşından olgun hareket eden çocuklar her zaman yetişkinlerin hoşuna gider. ’’Uslu çocuk’’ toplumda her daim idealize edilir. ‘’Büyümüşte küçülmüş’’ etiketlerinin yapıştırılması gurur verici gelir. Çocuk ise övgü aldıkça daha da büyür. Asli görevi olan şımarıklık elbisesi rafa kalkar ve yerini ruhuna ve kimliğine birkaç beden büyük gelecek övgü dolu olgunluk kıyafeti alır.

Çocuk artık ‘’küçük bedeninde dev sorumluluklar taşıyan bir yetişkin rolündedir’’ … Kendine büyük gelen elbiseye uymaya çalıştıkça övgülerin arttığını duyar. Koşullu sevgi ceplerini doldurdukça bir bağımlı gibi daha da olgunlaşmaya çalışır. Sorumluluk onun diğer adıdır.

Sosyal çevrede güvenilir bir birey olmaya başlamıştır. Duygusal tepkilerini elbisenin iç ceplerine sakladığı için tepkilerini kontrol etmede başarılıdır. Bu durum duygusal olgunluk olarak çevresinde yankı bulur. Özgüveni yüksek ve kararlı olan yetişkin kimliğine çoktan geçmiş ergenliğinde bağımsız kişiliği göze çarpar. Hedeflerine odaklanmayı çocukken öğrenmiştir ve hatta kendi duygularından ziyade başkalarının duygularını daha rahat anlar.

Dış dünyası bu kadar şatafatlı olan ‘’büyümüşte küçülmüş’’ çocuğun iç dünyasında neler yaşadığını hiç düşündünüz mü? Etrafınızda şu cümleleri kuran kimseler olmadı mı hiç? “Herkes ‘Aferin, ne kadar olgunsun!’ dedikçe ‘büyümeye’ çalıştım. Şimdi içimdeki küçük çocuğu duyamıyorum.’’ ‘’Annemin ‘Sen benim sağ kolumsun’ sözü gurur veriyordu. Şimdi kendimi tükenmiş hissediyorum.”, “Kardeşlerime baktığım için ‘Sen annemizsin’ derlerdi. Şimdi çocuk sahibi olmaktan korkuyorum.’’, “Babamın ‘Erkekler ağlamaz’ sözüyle büyüdüm. Şimdi duygularımı anlatacak kelimeleri bulamıyorum.”

Erken ve yaşını aşan sorumluluklar ‘’mükemmeliyetçi astarını elbiselerin içine diker’’. ‘’Yetişkinleştirilmiş çocuk’’ kendi ihtiyaçlarını ertelemek ya da görmezden gelmek zorunda kalabilir. Hata yapmaktan korkmak, stres ve kaygı kaçınılmaz şekilde bedeni sıkar. Yaş ilerledikçe depresyon, kaygı bozuklukları ve tükenmişlik gibi sorunlara açık hale gelir. Duygularını bastırmaya alışan çocuk yetişkinlikte de duygularını ifade etmekte zorlanabilir. Aşırı fedakâr veya kontrol eğilimli ilişkilere kanat açabilirler. ‘’Dışardan olgun görünürken iç dünyasında yetersizlik hissi’’ karakter yapılarını sarabilir ve buna göre savunma duvarları inşa edebilirler. Hayat dolu içsel çocuk çoktan eski elbiseler ile birlikte ‘’naftalinli dolapta’’ olduğu için kendiliğinden, eğlenceli ve çocuksu yanlarını bastırabilir. Yalnızlık ve dışlanmışlık düşünceleri altında derin bağlar kurmakta zorlanabilir.

Kısaca, her yaşın dinamikleri ayrıdır ve yaşını yaşamak çok önemlidir. Bir çocuk şımarıklık yapmıyor ve yaramaz değil ise asli görevi olan çocuk olmayı unutmuş olabilir. Bu durumda ebeveynlerin farkındalığı çok önemlidir. Çocukken “ağır başlı” olması övülse de duygularını sağlıklı ifade etmesi teşvik edilmelidir. Koşulsuz sevgi vermek çok önemlidir. Yaşlarına uygun sorumluluklar vererek hata yapmanın normal olduğunun öğretilmesi, mükemmeliyetçilikten kaçınmasına yardımcı olur. Çocuksu davranışların azarlanmaması ve cezalandırılmaması önemlidir. Yetişkinliğinde içindeki çocuksu neşeyi kaybetmemesi için sanat, spor veya hobilerle iç içe olması faydalıdır. En önemlisi ise bir zamanlar sizin de çocuk olduğunuzu hatırlayın. “Bir çocuğun en değerli elbisesi, yaşına uygun olanıdır. Büyümek bir yarış değildir, kendi ritminde ilerleyen bir yolculuktur. Onlara koşulsuz sevgi ve özgürce ‘’çocuk olma alanı’’ sunmak, gelecekteki mutlu ve sağlıklı yetişkinlerin temelidir. Ve bu temeli sunmak ebeveynlerin gerçek görevidir.’’

Cem İnak Klinik Psikoloji YL-Danışman

instagram.com/cem_inak

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

SENDROMSUZ 8 MART

SENDROMSUZ 8 MART

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil