Dünkü Kadına Şiddet ve Taciz konulu Kuşadası adliyesi önündeki basın açıklamasından edindiğim izlenimler, sitelerimizin patlamaya hazır bombalar olduğu şeklinde.

Bir çok sitede yaşanan altyapı sorunu insanların hayatına mal olabilir.

Av. Eylem Asrav Akınhay’ın anlattıklarını dehşet ile dinledim.

Sizin de dinlemenizi tavsiye ederim.

Tacize uğradığını söyleyen Eylem Asrav Akınhay, Caferli’deki evinin önüne bir site yönetimi tarafından kaçak olarak yapılan kanalizasyon çukurunu şikayet etmiş.

Her şey bundan sonra başlamış.

Site yöneticisi şahıs, Eylem hanımı taciz etmeye başlamış.

Burada, elbette kadına taciz olayı ele alınabilir.

Ama bir diğer gözden kaçan mesele, sitelerin altyapı sorunlarını kaçak bir şekilde çözmeleri, ya da çözmek zorunda kalmaları, birbirlerinin sınırlarını ihlal etmeleri.

Bu durumların nelere yol açacağını da görmek gerekiyor.

Kaçak kanalizasyon çukurundan doğabilecek sağlık sorunları ve hijyen kurallarına uymayan sonuçlar da ayrı.

Sitelerin inşa edilirken düşünülmeyen sorunları, inşa sonrası ne hallere yol açabiliyor.

ASKİ’nin de konuya müdahil olması gerekmekte ve Aydın Büyükşehir Belediyesi ekipleri ihbarları değerlendirmekte aciz kalmamalı.

Eylem hanımın bir kadın olarak tacizlerle boğuştuğu sorun, kadın sorunu olmakla beraber, aslında bir kent sorunu.

Sitelerde yaşamak altyapı sorunları nedeniyle artık bir işkence.

Müstakil evi olanlar sahip çıkmalı.

Sitelerde yaşananların suç dökümü yapılsa, sanırım bambaşka bir tablo ile karşı karşıya kalabiliriz.

Eylem Asrav Akınhay, aslında komşuluk ilişkilerinin bittiğini, altyapı sorunlarının kanunsuz bir şekilde çözüldüğünü, itiraz etmenin bedelinin ise taciz olduğunu ifşaladı.

Bu tür konular genellikle saklandığı için bilmiyoruz.

Ancak, sitelerde birbiri ile mahkemelik binlerce insan aramızda yaşamakta..