Ana Sayfa Yazarlar 3.11.2025 120 Görüntüleme

Klinik Psikoloji YL-Danışman

Bir Çocuğun Görünmez Yaraları 24 ‘ Affetmek mi yoksa rozeti mi ?’

Travma, ruhun görünmez bir kırığıdır. İyileşmemiş bir yaranın üzerine, ‘Affettim!’ rozetini iğneleyip takmak ise, kırık bir bacağın alçıya alınmasına izin vermeden, üzerine ‘Koşucuyum’ yazılı bir madalya asmaya benzer. Dışarıdan bakanlar için zafer işareti, içeride yaşayan için her adımda batarak kanatan bir yaranın ta kendisidir. Bu rozet, gerçek bir iyileşmenin nişanesi mi, yoksa acıyı sonsuza dek içimizde taşıma sözleşmesine attığımız paraf mı? Bu rozeti takma ihtiyacı, travma sonrası affetme arzusunun arkasındaki ‘başardım’ yanılsaması ve bu yaldızlı rozetin altında yatan iyileşme yerine kontrol çabası mı …

Affetmek, iyileşmenin nihai bir göstergesi olsa da, bu sürecin sağlıklı ve patolojik durumunun arasında net bir ayrım vardır. “Affettim” rozetini takma arzusu, gerçek iyileşmeyi sekteye uğratan bir süreci işaret eder. Bu durum, kişinin travmanın yarattığı ‘’çaresizlik ve kontrol kaybı duygusuna karşı geliştirdiği bir savunma mekanizması ‘’dır. Yani, ‘’bunu aşmakla kalmadım, bunu yaşatanı bile irademle affettim ‘’ örüntüsünün altında gizli yaşanan acı üzerinde bir hakimiyet illüzyonu yaratılmasıdır. Bu durum öfke, kırgınlık ve korku gibi doğal travmatik duyguların bastırılması ve yok sayılması ile gerçekleşir.

Burada travma sonrası oluşan affetme rumuzu ‘’artık her şey yolunda” baskısıyla kişiyi sağlıklı sınırlar koymaktan alıkoyar. Affedici ve anlayışlı olmak, ‘’iyi çocuk kimliğinin devam filmidir.’’ Her şeyin eskisi gibi olması beklentisi doğurur. Kişiyi benzer döngülere ve yeniden görebileceği zararlar ile baş başa bırakabilir. Travma, bir olayın kendisinden ziyade, o olayın içimizde yarattığı, veremediğimiz tepkilerden kaynaklanan ve enerjimizi bloke eden kalıcı izidir.

Özellikle çocuklukta ebeveyn kaynaklı travmalarda, çocuk, özgün benliğinin hissettiği öfke ve acıyı ifade etmekle, hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu ebeveyn sevgisi ve bağlanması arasında sıkışır. Bu ikilemin sonucu, “sevilebilir olmak” uğruna yaratılan bir sahte benliktir. İşte “Affettim, artık sorun yok” diyen ve ‘’bunun başıma gelmesini engelleyebilirdim ve benimde suçum var ‘’ otomatik düşünceleri altında affetme başarısını bir sembolle taçlandırmak isteyen kişi, aslında çocuklukta hayatta kalmasını sağlayan bu sahte benliğin stratejisini yetişkinlikte de sürdürmektedir. Bu durumda affetmek, çocuklukta kazanılmış hayatta kalma stratejisinin sürdürülmesidir. Çünkü bilinen tek yol budur.

Oysa gerçek affetme, bir duygu bastırma aracı değil, duyguları işledikten sonra varılan bir özgürleşme halidir, güvenin yeniden kazanılması zorunluluğu olmadan, kişinin kendi iç huzuru için attığı bir adımdır. Gerçek affetme, karşı taraf için değil, kişinin kendisi içindir.

O olayın ve o kişinin zihindeki ve kalpteki baskısından kurtulmaktır. “Seni affediyorum” demek değil, “Artık senin bana verdiğin acıyı taşımak istemiyorum” demektir. Asıl mesele “Affettim mi?” sorusunu sormak yerine “Acımı ne kadar dürüstçe kucaklayabiliyor ve kendimle ne kadar şefkatle bağ kurabiliyorum?” sorusunu sormaktır. O yaldızlı rozeti çıkarıp, onun altındaki yaraya şefkatle bakma cesaretini gösterdiğimizde, gerçek iyileşme başlayacaktır.

Bu sayede çatlaklarımızın arasından, affetmenin bir zorunluluk değil, kendimize duyduğumuz derin bir sevgi olarak filizlenmesine izin vermiş oluruz. Taşıdığımız yükü hafifletmenin anahtarı, başkalarını serbest bırakmakta değil, kendimizi kucaklamakta saklıdır. Travma sonrası gerçek özgürlük, ‘’affettim ‘’rozetini takma ihtiyacını hissetmediğimiz anda gizlidir.

Cem İnak Klinik Psikoloji YL-Danışman

instagram.com/cem_inak

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

BÖYLE DEVAM EDEMEZ !

BÖYLE DEVAM EDEMEZ !

Hazır Site web sitesi kurma webmaster By Uzman Tescil